8. Hukuk Dairesi 2014/5408 E. , 2015/5713 K.
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, müdahalenin men"i, muhdesatın kal"i
.... Köyü Tüzel Kişiliği ile....aralarındaki tapu iptali ve tescil, müdahalenin men"i, muhdesatın kal"i davasının reddine dair ........... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 21.11.2013 gün ve 221/719 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile ihbar olunan Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı .... Köyü Tüzelkişiliği vekili, davalılar... ve ..."ın 218 ada 2 parsel sayılı taşınmazın maliki iken Gündoğdu Belediyesi"nin encümen kararına istinaden yapılan imar uygulaması ile dava konusu 219 ada 1 parsel sayılı taşınmazın maliki haline geldiklerini, bahsi geçen encümen kararının ................ İdare Mahkemesinin 31.10.2008 tarihli kararı ile iptal edildiğini, dava konusu taşınmazın mülkiyetinin tekrar Hazine"ye geçtiğini, taşınmazın kumluk vasfında olduğu ve kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi gerektiğini, davalıların dava konusu taşınmazda haksız işgalci konumunda olduklarını ve taşınmazın zilyetliğinin vekil eden .... Köyü Tüzel Kişiliği"ne ait olduğunu, TMK 982 ve 983. maddeleri gereği müdahalenin meni davası açma haklarının bulunduğunu açıklayarak, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile, tapuya tescili mümkün olan yerlerden ise vekil eden Köy Tüzel Kişiliği adına tesciline, davalı şirketin müdahalesinin menine ve muhdesatın kaline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 18.09.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu taşınmazın kadastro çalışmalarında tespit harici bırakıldığını, kumluk vasfında olduğunu, dava konusu taşınmazda mülkiyet taleplerinin bulunmadığını, taşınmazın mülkiyete tabi olmadığını açıklayarak, taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptalini, tapuya tescilinin mümkün olması halinde Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar .... ve ..... vekili davada hak düşürücü sürenin gerçekleştiğini, İdare Mahkemesi kararının imar uygulamasına ilişkin olmadığını, davacının dava konusu taşınmaz ile bir ilgisinin bulunmadığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İhbar olunan Hazine vekili, dava konusu taşınmazın Hazine ile bir ilgisinin bulunmadığını, Hazine yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı vekilince davanın ıslahı talep edilerek dava konusu taşınmazın tapuya kaydının mümkün olmadığının tespiti ile bunun mümkün olmaması halinde taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ettiği, bu talebin Köy Tüzel kişiliğince yapılamayacağı, adına tescilin yalnızca Hazinenin isteyebileceği gerekçeleri ile davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi üzerine, hüküm ihbar olunan Hazine vekili ve esas ve vekalet ücreti yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-İhbar olunan Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya muhtevasından, temyiz isteminde bulunan Hazine vekilinin davada taraf olmadığı gibi davaya yöntemine uygun biçimde asli müdahil olarak katılmadığı anlaşılmıştır. Davanın tarafı olmayan, asli müdahil sıfatını da kazanmayan Hazine vekilinin hükmü temyiz hakkı bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddine,
2.Davacı Kısalar Köyü Tüzelkişiliği vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a-Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tanığın itirazlarının reddine,
b-Davacı Kısalar Köyü Tüzelkişiliği vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mahkemece, aktif husumet yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK"nun 115/2. maddesi gereğince, davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Karar tarihinde yürülükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 7. maddesi 2. fıkrasında "Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda belirtilen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunacağı"nın öngörüldüğüne, davalı taraf kendisini yargılama oturumunda vekille temsil ettirdiğine göre, (HUMK"nun 423 ve devamı, HMK"nun. 330. maddesi) karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 7. maddesi hükmü uyarınca; davalı vekili yararına avukatlık ücreti taktir ve tayini gerekirken yazılı şekilde fazla miktarda vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda 2/b bendinde açıklanan nedenlerle Köy Tüzel Kişiliği yararına 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, temyize ilişkin diğer hususların yukarıda 2/a bendinde açıklanan nedenlerle reddine, ihbar olunan Hazine vekilinin yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz isteğinin REDDİNE, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/III-2. bendi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.