Silahlı terör örgütüne üye olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/3434 Esas 2020/4608 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3434
Karar No: 2020/4608
Karar Tarihi: 30.09.2020

Silahlı terör örgütüne üye olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/3434 Esas 2020/4608 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi. Temyiz talebinin reddedilmesinde herhangi bir sebep bulunmadığından işin esasına geçildi. Yapılan incelemeler sonucunda, vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanakların, belgelerin ve gerekçe içeriğinin doğru olduğu ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlendi. Sanığın, Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan dava yönünden zamanaşımı süresi içerisinde karar verilebileceği göz önünde bulundurularak, temyiz davası esastan reddedildi ve mahkumiyet kararı onandı.
Kanun maddeleri:
- TCK'nın 314/2 maddesi (Silahlı terör örgütüne üye olmak suçu)
- 3713 sayılı Kanunun 3. ve 5/1. maddeleri (Terörle Mücadele Kanunu)
- TCK'nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri (Ceza hukuku genel hükümleri)
16. Ceza Dairesi         2020/3434 E.  ,  2020/4608 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK"nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi


    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanık müdafinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanık hakkında Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığının 08.06.2017 tarih, 2017/156 numaralı iddianamesi ile ayrıca 6415 sayılı Kanuna muhalefet suçundan açılan dava yönünden zamanaşımı süresi içerisinde her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde
    eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 30.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.