14. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2446 Karar No: 2018/5278 Karar Tarihi: 18.09.2018
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/2446 Esas 2018/5278 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, suça sürüklenen çocuk hakkında alınan farklı raporlar arasındaki çelişkiden dolayı tam bir vicdani kanaat oluşması için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor alınması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, 5237 sayılı Kanunun 7/2. maddesi-fıkrasında belirtilen hüküm gözetilerek lehe olan kanunun uygulanması gerektiğini ve her iki kanuna ait hükümlerin kararda açıklanması gerektiğini belirtmiştir. Kararda bahsedilen kanunlar: 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri, 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddeleri, 6763 sayılı Kanunun 13. maddesi ve TCK'nın 103. maddesi.
14. Ceza Dairesi 2017/2446 E. , 2018/5278 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuk hakkında Osmaniye Devlet Hastanesinden alınan 19.11.2012 tarihli raporda "işlediği iddia edilen suç ile ilgili fiili algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmediğinin bildirilmesinin ardından Adana Dr.Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden alınan 26.11.2012 tarihli sağlık kurulu raporunda" suça sürüklenen çocuğun davranışlarını yönlendirme yeteneğinin içinde bulunduğu gelişimsel dönem gözönüne alındığında tam olarak gelişmediğinin belirtildiği ve sonrasında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalından alınan 04.11.2013 tarihli raporda "olayın olduğu tarihte içinde bulunduğu yaş ve ergenlik dönemi göz önüne alındığında olayın hukuki anlamını bileceği sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olduğu" bildirilmesine mukabil Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca hazırlanan 22.11.2013 tarihli raporda ise "suça sürüklenen çocuğun işlediği iddia olunan eylemlerin tekrarlayıcı ve cinsel doyum amaçlı olduğu, dolayısıyla işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğunun" belirtilmesi karşısında, alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve tam bir vicdani kanaat oluşabilmesi için çocuğun basit cinsel istismarı suçu yönünden Adli Tıp Kurumu Kanununun 15. maddesine göre Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alındıktan sonra suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların ve 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 13. maddesi ile TCK"nın 103. maddesinin yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.