3. Hukuk Dairesi 2014/21370 E. , 2015/1224 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/05/2014
NUMARASI : 2013/318-2014/279
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; kurumdan yetim aylığı almakta iken, 27.10.2005 tarihinde vefat eden R.. D.."e (davalıların murisi) dedesi Şakir"den 01.08.2001 tarihinden itibaren yersiz ödenen aylıkların (11.865,23 TL) iadesi için başlatılan icra takibine yalnızca davalıların itiraz ettiği belirtilerek, itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsili talep edilmiştir.
Davalılardan M.. D.. cevabında; davacının ödeme yapıp yapmadığı, ne kadar olduğu ve sehven ödendiğini ispat etmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalılardan M.. D.. vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 31.01.2013 tarih ve 2013/299 E.-1413 K.sayılı ilamı ile “Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tarafından düzenlenen borç dökümü belgesinde belirtilen miktarlar esas alınmak suretiyle davacı alacağı belirlenmiş ise de, bu miktarların davacıların murisine ödendiğine dair deliller toplanmamıştır.
Mahkemece, iddianın ispatı açısından davacıdan ödemeye esas belgeler sorulup dosyaya getirtilerek bilirkişi raporunun denetlenmesi gerekirken, bu hususun eksik bırakılması doğru görülmemiştir....” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece; bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama neticesinde davanın reddine dair karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, davanın kabulüne dair ilk hükmün davalılardan M.. D.. tarafından temyiz edildiği, diğer davalı S.. D.. tarafından temyiz edilmediği, böylelikle davalı S.. D.. yönünden verilen kabul kararının kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Ne var ki; mahkemece, bozmadan sonra verilen red kararının ilam başlığında hakkında verilen kabul kararı kesinleşen S.. D.."in ismi yazıldığı gibi gerekçe ya da hüküm kısmında davalı S.. D.. hakkında verilen kabul kararının kesinleşmesi nedeniyle, hüküm tesis edilmeyeceğine dair bir ibare de bulunmamaktadır.
Bu durum kararın infazı aşamasında karışıklığa neden olacağından, mahkemece davalı S.. D.. hakkında ki davanın, ilk kararın(kabul kararının) davalı Salih tarafından temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğunun karara dercedilerek, davalı Salih hakkında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, belirtilen hususlarda açıklama yapılmadan her iki davalı aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.