MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre, temyizin kapsamının sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükme yönelik olduğu belirlenerek, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı katılana karşı hakaret eylemini birden fazla kez gerçekleştirmiş olması nedeniyle doğrudan TCK’nın 43/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması gerekirken, aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlendiği kabul edilip TCK’nın 43/2-1. maddesi uyarınca hüküm kurulması,
2- Zincirleme suç hükümlerinin uygulanması sırasında gerekçe belirtilmeksizin ve dosya içeriğiyle uygun düşmeyen şekilde ½ oranında arttırım yapılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
3- Sanık tarafından temyiz edilen ilk hükümde, sanık hakkında hakaret suçundan 3 ay hapis cezası, tehdit suçuna ilişkin olarak da 1 ay hapis cezasına hükmedildiği, Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nin 16/03/2017 tarih, 2014/37452 Esas, 2017/3111 Karar sayılı ilamında, mahkemece tehdit olarak kabul edilen ifadenin hakaret niteliğinde olduğu belirtilerek sanığın eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme hakaret suçuna subut verdiğinin ifade edilmesi karşısında, bozma sonrası kurulan hükümde kazanılmış hak ilkesi gözetilmeden, sanık hakkında CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca neticeten 4 ay hapis cezası yerine 5 ay 17 gün hapis cezasına hükmolunması,
Kanuna aykırı, sanık ...’un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak ürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.