12. Ceza Dairesi 2019/1955 E. , 2020/6782 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Dava Tarihi : 07/01/2016
Hüküm : Davacıların tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile her bir davacı için 3.600,77 TL maddi, 1.800,00 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacılara verilmesine
Davacıların tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davacılar lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacıların sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar yasal faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Tazminat talebinin dayanağı olan ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/279 Esas – 2015/244 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacıların Nitelikli Yağma suçundan 10.11.2014 – 05.03.2015 tarihleri arasında 115 gün tutuklu kaldıkları, yapılan yargılama sonunda beraatlerine hükmedildiği, beraat hükmünün 30.10.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu,
Davacıların 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın tahliye tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece ayrı ayrı olmak üzere 3.600,77 TL maddi, 1.800,00 TL manevi tazminatın tahliye tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, tazminat miktarının fazla olduğuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında davacılar hakkında düzenlenen tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde onaylı birer sureti temin edilip dosya içine alınarak, tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihlerinin ceza infaz kurumundan sorulması suretiyle infaz edilen tutukluluk süresinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-CMK"nın 144/1-a maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup tazminata engel oluşturmayacak ise de, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği göz önünde bulundurularak, mahsup edilen sürenin hükmolunacak tazminat miktarının tayininde dikkate alınması gerektiği nazara alındığında ve naip hakim raporunda, davacıların tutukluluk süresinin mahsup edilip edilmediğine ilişkin olarak herhangi bir tespit yapılmadığı, tazminat talebinin dayanağı olan ceza yargılamasını yürüten ..... Ağır Ceza Mahkemesinin bu konuda cevabi bir müzekkeresine de dosya içerisinde rastlanılamadığı dikkate alınarak, davacıların tutuklu kaldığı sürenin diğer bir hükümlülüğünden mahsup edilip edilmediği hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule ve uygulamaya göre de;
Gerekçeli karar başlığında, ""Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat"" olan dava türünün ""Kanun dışı yakalanan veya tutuklanan kişilere tazminat verilmesi"" olarak , ""07.01.2016"" olan dava tarihinin ""09.11.2014-07.01.2016"" olarak yazılması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.