18. Ceza Dairesi Esas No: 2019/432 Karar No: 2020/1431 Karar Tarihi: 16.01.2020
Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/432 Esas 2020/1431 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın hakaret suçu işlediği iddiasıyla Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı ve mahkumiyet kararı verildiği belirtilen kararda, sanığın yükletilen suçu işlediği ve hakaret suçunun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı ve kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle işlendiği ifade ediliyor. Kararda, suçun işlenmesi dolayısıyla temel ceza belirlenirken, TCK'nın 125/3-a ve c maddesindeki iki nitelikli halin gerçekleştiği dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas başka hükümlülüğü bulunduğu ve TCK'nın 58. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine hükmedildiği ifade ediliyor. Kararda, TCK'nın 53/1-b maddesinin Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmesinin infaz evresinde resen gözetilebileceği de vurgulanıyor.
18. Ceza Dairesi 2019/432 E. , 2020/1431 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Hakaret suçunun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı ve kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle işlenmesi karşısında, TCK"nın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken, aynı Kanunun 125/3-a ve c maddesindeki iki nitelikli halin gerçekleştiği dikkate alınarak, alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği gözetilmemiş ise de karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, TCK"nın 53/1-b maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesinin infaz evresinde resen gözetilebileceği Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas başka hükümlülüğü bulunan sanığın, 6284 sayılı Yasanın 23/1. maddesi ile yürürlükten kaldırılan ve tekerrüre esas olmayan 4320 sayılı Kanuna muhalefet suçuna ilişkin hükümlülüğünün tekerrüre esas alınması, Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, tekerrür uygulamasına ilişkin hüküm fıkrasının çıkarılarak yerine “Sanığın adli sicil kaydında yer alan Mersin 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/63 esas, 2013/175 sayılı ilamından dolayı mükerrir olduğu anlaşıldığından, TCK’nın 58. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ibaresinin eklenmesi suretiyle HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.