2. Ceza Dairesi 2019/13591 E. , 2020/3079 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık hakkında müşteki ..."a karşı hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Sanığın müştekiye ait ticari taksi ile AŞTİ otobüs terminaline gelerek, bir arkadaşını arayacağını söyleyerek telefonu alması biçiminde gerçekleşen eyleminin, TCK"nın 142/1-c maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek, aynı Kanun"un 141/1. maddesi ile uygulama yapılması; yine dosya kapsamı ve müşteki beyanına göre; 05/12/2014 tarihindeki hırsızlık olayının saat 18.45 sıralarında gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında, UYAP"tan alınan güneşin doğuş ve batış çizelgesine göre; suç tarihinde gece vaktinin 17.28"de başladığı, bu suretle hırsızlık suçunun gece vakti işlendiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış ve aynı zamanda uygulanması gereken kanun maddeleri bakımından suçun uzlaşmaya tabi olmayacağından tebliğnamedeki müşteki ... yönünden bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; yine sanık yakalandığında suça konu telefonu sattığı kişiyi söyleyerek, telefonun müştekiye iadesini sağlamışsa da; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.03.2013 gün ve 2012/6-1232 Esas - 2013/106 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 763. maddesi uyarınca suça konu eşyayı bir üçüncü kişiye satmak suretiyle zilyetliği devreden sanığın, satıştan elde ettiği menfaati iade etmeden üzerinde tasarruf yetkisi bulunmayan eşyayı sattığı yeri göstermesi, etkin pişmanlık olarak değerlendirilemeyeceği gibi, eşyanın satın alınan kişiden alınarak mağdura iade edilmiş olması da 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesi kapsamında sanık tarafından gerçekleştirilmiş bir iade veya tazmin olarak olarak kabulünün mümkün olmaması nedeniyle, sanık hakkında koşulları bulunmayan 5237 sayılı TCK"nın 168/1. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığa ait adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan İzmir 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 19/06/2008 tarihli ve 2007/71 - 2008/289 sayılı ilamı uyarınca verilen 10 ay hapis cezasının TCK"nın 141/1 maddesi uyarınca verilmiş olduğu, bahse konu suçun 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi uyarınca uzlaştırma kapsamına alındığı nazara alınarak, yapılacak uyarlama yargılaması sonucunda uzlaşmanın sağlanması halinde, bu suçun tekerrüre esas alınamayacağı, ancak sanığa ait adli sicil kaydındaki TCK"nın 142/1-b. maddesi uyarınca verilmiş 2 yıl 1 ay hapis cezasını içeren İzmir 26. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/12/2007 tarihli ve 2006/709 – 2007/748 sayılı ilamın tekerrüre esas olduğu ve bu mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınmasının gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılmasına ve yerine ""... İzmir 26. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/12/2007 tarihli ve 2006/709 – 2007/748 sayılı ilamının tekerrüre esas alınarak sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve buna bağlı olarak denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi"" ibaresinin eklenmesine, ancak karşı temyiz bulunmaması nedeniyle 1412 Sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı korunarak, 5275 Sayılı Kanunun 108/2. maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, İzmir 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 19/06/2008 tarihli ve 2007/71 - 2008/289 sayılı kararına konu 10 ay hapis cezası esas alınarak belirlenmesine karar verilmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık hakkında müşteki ..."a karşı hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen suçun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2- Sanık hakkında, adli sicil kaydında yer alan İzmir 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 19/06/2008 tarihli ve 2007/71 - 2008/289 sayılı ilamına konu basit hırsızlık suçundan aldığı mahkumiyet hükmü tekerrüre esas alınarak, sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uygulanmış ise de; 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasa"nın 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı nazara alındığında tekerrüre esas alınan ilam ile ilgili uyarlama yargılaması yapılması durumunda tekerrüre esas olup olmayacağının uyarlama yargılaması neticesine göre değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması ve bu ilamın tekerrüre esas olmayacağının anlaşılması durumunda sanığın adli sicil kaydında yer alan İzmir 26. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/12/2007 tarihli ve 2006/709 – 2007/748 sayılı ilamının kesinleşme ve infaz şerhli karar örneklerinin mahkemesinden getirtilip incelenerek sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinin gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde tekerrür hükümleri bakımından 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 20/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.