20. Ceza Dairesi 2015/8218 E. , 2017/5403 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında mahkûmiyet
Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ......hakkında beraat
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin “08.03.2012 (Sanıklar ... ve ... hakkında), 29.04.2012 (sanıklar ... ve ... hakkında), 04.06.2012 (Sanıklar ..., ... ve ... hakkında), 21.06.2012, 27.06.2012, 18.07.2012, 09.10.2012 (Sanık ... hakkında), 30.06.2012 (Sanık ... hakkında), 04.05.2012 (Sanıklar ... ve ... hakkında), 18.06.2012-12.07.2012 tarihleri arası (Sanıklar ... ve ... hakkında), 11.03.2012-09.04.2012 tarihleri arası (Sanık ... hakkında), 16.10.2012 (Sanıklar ... ve ... hakkında)” yerine “06.03.2012-16.10.2012 tarihleri arası” şeklinde yanlış yazılması mahallinde düzeltilebilir bir hata olarak görülmüştür.
1-Sanıklar ..., ..., ... hakkında verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında zincirleme şekilde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile eleştiri dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar müdafileri ve sanık ..."ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile eleştiri dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar müdafileri ve Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
4-Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
İçeriğine değişik anlamlar yüklenebilecek iletişim tespit çözüm tutanakları dışında aleyhine delil bulunmadığı aşamada, suçunu ikrar ederek ortaya çıkmasını sağlayan sanık hakkında, TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrası uyarınca etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazı bu nedenle yerinde olduğundan CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
5-Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, içeriğine farklı anlam yüklenilebilecek telefon görüşmeleri dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde olduğundan CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
6-Sanık ... hakkında verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre; alınan arama kararına dayanılarak 16.10.2012 tarhinde sanığın evine gidildiğinde polis memurlarına kapıyı açmayan sanığın, tuvalete giderek esrarı dökmeye çalıştığı, beş dakika sonra birlikte yaşadığı kardeşi tarafından kapı açıldıktan sonra tuvalete gidildiğinde sanığın esrar maddesini tuvalete dökerken yakalandığı, polis memurlarının tuvalete dökülmüş net ağırlığı 444 gr gelen 66,6 gr esrar elde edilebilecek hint kenevir bitkisini çıkarabildikleri , geri kalan maddenin ise kanalizasyona aktığı, ayrıca yatak odasında iki ayrı poşet içerisinde 17,4 gr elde edilebilecek esrar maddesi bulunduğu, ayrıca diğer sanık ... ile yaptığı telefon görüşme içerikleri ve aralarındaki para alış verişi hususları göz önüne alındığında sanığın eyleminin satmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
7-Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmünün incelenmesinde;
Sanığın üzerinde yapılan aramada 0,1 gram esrar maddesinin ele geçmesinin anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
8-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanıklar ... ve ..."ın ..."ya otobüs firmasına ait kargo ile gönderdikleri maddenin içeriğine ilişkin olarak narkotik görevlisi polis memurlarınca düzenlenen tartı, tespit ve ön ekspertiz raporunda renk, koku ve görünüş itibarıyla bonzai tabir edilen uyuşturucu maddelerden olduğunun belirtildiği, ancak bu maddenin niteliğinin tespitine ilişkin polis kriminal laboratuarı ya da Adli Tıp Kurumu Kimyasal İhsisas Dairesinden rapor alınmadığı anlaşılmakla; anılan maddenin uzman bir kurum veya kuruluşta incelettirilerek rapor alınması ve sonucuna göre tüm deliller ile birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii, sanık ... ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin BOZULMASINA,
24.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.