Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5213
Karar No: 2017/5402
Karar Tarihi: 24.10.2017

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/5213 Esas 2017/5402 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2017/5213 E.  ,  2017/5402 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    1-) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    a-) Adana Polis Kriminal Laboratuarı tarafından suç konusu maddelerden alınan tanık numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    b-) TCK"nın 53. maddesi uygulanırken, TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanıkların kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, sanıkların kendi alt soyu dışındaki kişilerle ilgili, bu maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen “velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma yetkisi”nden yoksun bırakılmasının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi ve 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca giderilmesi mümkün bulunduğundan;
    a-) Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümüne "Adana Kriminal Polis Laboratuvarı tarafından suç konusu maddelerden alınan tanık numunelerin de TCK’nın 54/4 maddesi uyarınca müsaderesine" ibaresinin eklenmesi,
    b-) TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2-) Sanıklar ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemle uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    a-) Sanık ...’ın 2 nolu celsede yaptığı savunmasında; "Şahin’in belirttiği yere gittiğinde ..., ... ve ...’nin oturmakta olduklarını, oraya kiralamış olduğu Opel marka araçla gittiğini, konuştuklarında ...’in kendilerine Opel marka aracın lazım olduğunu, ...’ın Ankara’dan uyuşturucu almaya geldiğini ve bu maddenin Ankara’ya nakli gerektiğini söylediği” ni belirtmesi ve mahkemece beraat eden ... hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karşın ... ve ... hakkında 2 nolu celsede tanık sıfatıyla dinlenmelerine karar verildiği ve bu nedenle yazılan talimata bila ikmal cevap verildiği ve sonrasında mahkemece ... ve ... hakkında hiçbir işlem yapılmaması ve ayrıca diğer sanık ...’in 29.09.2011 tarihli mahkemeye sunduğu dilekçesinde de yakalanan suça konu esrarın asıl sahibinin ... olduğunu söylemesi karşısında; ... ve ... hakkında bu suçtan açılmış bir soruşturma bulunup bulunmadığının araştırılması, soruşturma bulunmuyor ise suç duyurusunda bulunularak dava açıldığı takdirde birleştirme kararı verilmesi suretiyle, sonucuna göre sanıklar hakkında TCK"nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
    b-) TCK"nın 53. maddesi uygulanırken, TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanıkların kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, sanıkların kendi alt soyu dışındaki kişilerle ilgili, bu maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen “velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma yetkisi”nden yoksun bırakılmasının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi ve 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    c-) Sanık hakkında 25/10/2009 tarihli suçtan dolayı 08/01/2010 tarihli iddianame ile temyiz konusu davanın açıldığı; UYAP ve dosya içeriğinden ulaşılan bilgilere göre ise, 13/11/2009 tarihli başka bir suç nedeniyle Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 22/12/2009 tarihli iddianamesi ile açılan dava üzerine, Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi"nin 14/12/2010 tarihli, 2009/381 esas ve 2010/336 karar sayılı ilamı ile sanığın TCK"nın 188/3, 62, 52/2-4, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 6 yıl, 8 ay hapis ve 13.320 TL adlî para cezasına hükmolunduğu, bu hükmün Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 01.03.2013 tarih, 2012/ 1068 esas, 2013/1977 karar sayılı ilamı ile onanmak suretiyle 01/03/2013 tarihinde kesinleştiği, suç tarihleri ve iddianamelerin düzenlendiği tarihler itibari ile 25/10/2009 tarihli suç ile kesinleşen davaya konu olan 13/11/2009 tarihli suç yönünden hukukî kesintinin bulunmadığı, dolayısı ile söz konusu eylemlerin, “bir suç işleme kararının icrası kapsamında” işlendiği ve buna bağlı olarak belirtilen suçların zincirleme suç oluşturduğunun anlaşılması karşısında; Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/381 esas, 2010/336 karar sayılı dosyasının incelenmek üzere getirtilerek, temyize konu dosya içerisine konması, sanığın aynı suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda birden çok kez uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlemesi nedeniyle hakkında tayin olunan temel cezadan zincirleme suç hükümlerini düzenleyen TCK"nın 43/1. maddesi gereğince artırım yapıldıktan sonra bulunacak sonuç ceza ile kesinleşen hükümdeki sonuç ceza arasındaki fark kadar "ek cezaya hükmolunması" gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA,
    24.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi