22. Hukuk Dairesi 2018/612 E. , 2018/1995 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı veya geçerli bir nedene dayanmaksızın sona erdirildiğini belirterek, feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, belirsiz süreli iş sözleşmesi kapsamında Vakıf bünyesinde büro personeli olarak çalışan davacının kurum müdürü tarafından verilen işleri gerektiği gibi yapmadığını, çalışma saatleri içerisinde davacının yardım almaya veya talepte bulunmaya gelen kişiler ile ilgilenmediğini, görevlendirme yapılmış olmasına rağmen eğitimlere sonuna kadar katılmadığını ve Vakıf müdürünün bilgisi dışında başka kurumlara giderek sorun çıkardığını, tüm bu sebeplerden dolayı davacının iş sözleşmesinin 07.06.2016 tarih 11 nolu mütevelli heyeti kararı doğrultusunda 4857 Sayılı Kanun"un 25/II-g ve h bentleri uyarınca feshedildiğini beyanla açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından geçerli nedenle feshedildiği kabul edilerek, davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı işveren tarafından işçinin yazılı onayı alınmaksızın çalışma koşullarında esaslı değişiliklik yapılarak muhasebe işlemleri ile görevlendirildiği, davacının muhasebe eğitimi almak için yönlendirildiği Tepebaşı Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakfına belirlenen tarihlerde müracaat ettiği ve eğitim verecek personelin bulunduğu ve sistemin çalıştığı durumlarda eğitim aldığı, bu durumda feshe gerekçe yapılan devamsızlık olgusunun somut olayda oluşmadığı, öte yandan, yapmakla yükümlü olduğu görevlerinin işveren tarafından davacıya yazılı olarak bildirildiğini gösterir delil ibraz edilmediği gibi görevlerini birden fazla kez ısrar ile yapmadığı hususunda da yeterli delil sunulmadığı gerekçesiyle feshin geçerli fesih niteliğinde olmadığı belirtilerek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında fesih tarihi itibariyle işverence otuz veya daha fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve dolayısıyla davacının işgüvencesi kapsamında kalıp kalmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18.maddesidir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. maddesinin birinci fıkrasına göre; iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak gerekir. İşçi sayısına ilişkin bu hüküm nispi emredici olduğundan, daha az işçi sayısını öngören sözleşme hükümleri geçerli kabul edilmektedir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/2. maddesine göre, İşverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır. İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür. 4857 sayılı Kanun"un 18.maddesinin dördüncü fıkrasına göre, işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir.
Otuz işçi sayısının belirlenmesinde fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle belirli-belirsiz süreli, tam-kısmi süreli, daimi-mevsimlik sözleşmelerle çalışan tüm işçiler dikkate alınır.
Davalı işyerinde fesih tarihinde çalışan işçi sayısının belirlenmesinde, Vakıflar Genel Müdürlüğü"nün tüm çalışanlarının hesaba katılıp katılamayacağına yönelik 2016/3 esas sayılı içtihatların birleştirilmesi talebi üzerine İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunca 09.06.2017 tarihinde yapılan toplantıda "" Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları"nın her birinin ayrı işyeri oldukları, her vakıf için işyeri düzeyinde toplu iş sözleşmesi yetkisi verileceği ve iş güvencesi bakımından otuz işçi sayısının her vakıf işyeri için aranması gerektiği "" yönünde karar verilmiştir.
Yargıtay Kanunu" nun 45/5. maddesi “İçtihadı birleştirme kararlarının benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, Dairelerini ve Adliye Mahkemelerini bağlayacağı" hükmünü içermektedir.
Yargıtay Kanunu" nun 45/5. maddesi de dikkate alınarak, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu"nun "Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları"nın her birinin ayrı işyeri oldukları ve iş güvencesi bakımından otuz işçi sayısının her bir vakıf işyeri için ayrı ayrı aranması gerektiği" şeklindeki kararı, Dairemizi de bağladığından dava şartlarının bu karara uygun şekilde değerlendirilmesi gerekmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, Sosyal Güvenlik Kurumu"ndan gelen yazı cevaplarına göre davalı Vakıf işyerinde fesih tarihinde davacı ile birlikte dört işçi çalıştığı, dolayısıyla 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için ""otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyeri"" koşulunun somut olayda bulunmadığı ve davacının işe iade davası açamayacağı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2017/988 esas 2017/1042 karar sayılı ve ... 2. İş Mahkemesi 2016/512 esas 2017/17 karar sayılı kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın 30 işçi şartı gerçekleşmediğinden REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazine"ye irad kaydına,
4-Davalı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 37,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
7-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.02.2018 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.