16. Hukuk Dairesi 2019/1782 E. , 2019/3671 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Ortaca İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 106 ada 50 parsel sayılı 1.946,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 1991 yılında idari yoldan Hazine adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 106 ada 50 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, bir taşınmazın geçmişteki ve şimdiki niteliği ile kullanım şekli ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olup, somut olayda olduğu gibi çekişmeli taşınmazın idari yoldan tapuya tescil edildiği durumlarda, tapu kaydının oluştuğu tarihten 15-20-25 yıl öncesine ait farklı evrelerde çekilmiş en az üç adet steroskopik hava fotoğrafının jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye incelettirilmesi ve çekişmeli taşınmazın fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki nitelik ve kullanım durumunun belirlenmesi gerekir. Ne var ki, somut olayda, çekişmeli taşınmaza ilişkin tapu kaydı 1991 yılında idari yoldan oluşmasına rağmen sadece 1939 yılı hava fotoğrafı incelenmiş ve bu inceleme neticesinde de çekişmeli taşınmazın niteliği ve kullanım şekli belirlenememiştir. Diğer taraftan, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanakları getirilip yöntemince uygulanmak suretiyle keşifte alınan beyanların doğruluğu denetlenmemiştir. Ayrıca, hükme esas alınan ziraatçı bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazın zemininde yer yer sabit kayalar bulunduğu ve ne zamandan beri tarımsal faaliyet yapıldığının tespit edilemediği belirtilmiş olup, çekişmeli taşınmaz üzerindeki ağaçlar da yaşları itibariyle zilyetlikle iktisap süresini ispata elverişli olmadıklarına göre, Mahkemece çekişmeli taşınmazın niteliği, kullanım şekli ve süresi ile varsa imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı hususlarında dosyadaki tereddütleri ortadan kaldıracak şekilde üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan yeniden rapor aldırılması gerekirken, bu gereğe riayet edilmemiş ve hüküm kurmaya elverişli bulunmayan tek kişilik ziraatçi raporuna dayanılarak karar verilmiştir. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, idari yoldan tapu kaydının oluştuğu tarihten 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan temin edilerek dosya arasına konulmalı, çekişmeli taşınmaza komşu tüm parsellerin tespit tutanakları ve varsa dayanakları, hükmen ya da ihdasen oluşan tapu kayıtları bulunmakta ise oluşumlarına ilişkin ilam, belge ve haritalar, davalı olanların dava dosyaları getirtilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, yöreyi iyi bilen, tarafsız ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile bir fen bilirkişisi, bir jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Yapılacak keşifte, yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, evveliyatı itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, taşınmaz imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişkiler oluştuğu takdirde yöntemine uygun şekilde çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsel tutanak ve dayanakları ile davalı iseler bu dava dosyalarında alınan beyanlarla denetlenmeli; üç kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki tarımsal niteliğini bildiren, gerçekleştirildiği iddia edilen imar-ihyanın tamamlanma tarihi ile zilyetliğin sürdürülüş şeklini ve süresini açıklayan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, eğimini, bitki desenini irdeleyen, önceki ziraat bilirkişi raporlarını değerlendiren, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak, çekişmeli taşınmazın fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki niteliği, kullanım şekli ve varsa imar-ihya çalışmalarının tamamlanıp tamamlanmadığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, belirtilen dönemlere ilişkin memleket haritaları ile uydu fotoğrafları yapılacak inceleme sırasında dikkate alınmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki aldırılmalı, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden ve komşu parseller ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde çekilmiş yakın plan panoramik fotoğrafları dosyaya eklenmeli ve bu şekilde idari yoldan tapu kaydının oluştuğu tarih itibariyle davacı yararına 3402 sayılı Yasa’nın 14. ve 17.maddelerinde yazılı imar-ihya ve zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği duraksamasız şekilde saptanmalı, bundan sonra da iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.