12. Ceza Dairesi 2019/1961 E. , 2020/6771 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Dava Tarihi : 14/09/2015- 30/12/2015
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabülü ile dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile 200.000,00 TL manevi tazminatın ve birleşen 2016/25 esas sayılı dosyaya ilişkin olarak tutuklama tarihinde itibaren işletilecek yasal faizi ile 500.000,00 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Temyiz Edenler : Davalı vekili, davacı vekili
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan... Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/188 Esas – 2015/143 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının kamuoyunda Balyoz Davası olarak bilinen Türkiye Cumhuriyeti İcra vekilleri Heyetini Cebren Iskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye Teşebbüs suçundan 03.10.2011 – 19.06.2014 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, bu tutukluluk süresinin 05.09.2013-19.06.2014 tarihleri arasında 9 ay 14 gün olarak infaz gördüğü, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 08.06.2015 tarihinde kesinleştiği, birleşen dosya açısından tazminat talebinin dayanağı olan ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/155 Esas – 2015/359 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının kamuoyunda....Davası olarak bilinen Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan 22.08.2011 – 05.09.2013 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 19.11.2015 tarihinde kesinleştiği tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu,
Davacının ana dava dosyası ile ilgili olarak 418,757,00 TL maddi, 1.500.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, birleşen dava ile ilgili olarak dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile 870,00 TL maddi, tutuklama tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile 1.000.000,00 TL manevi tazminat ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece maddi tazminat taleplerinin reddi ile , 200.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, 500.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin maddi tazminat talebinin kabul edilmesi gerektiği, manevi tazminat miktarının az olduğuna ilişkin tüm, davalı vekilinin davanın reddi gerektiğine, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, tazminatların belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da üzerinde olacak şekilde fazla manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.