2. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11578 Karar No: 2017/10239
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/11578 Esas 2017/10239 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2016/11578 E. , 2017/10239 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Nafaka
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından reddedilen asıl boşanma davası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise reddedilen karşı tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davalı -karşı davacı kadın temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay"a da yapılabilir ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 337/1. maddesi uyarınca da duruşma yapılmaksızın talep hakkında karar verilebilir. Dosyadaki belgelerden davalının temyiz dilekçesindeki adli yardım talebinin açıkça dayanaktan yoksun bulunmadığı ve şartları oluştuğundan kabulü ile "temyiz harç ve giderlerinden geçici olarak muafiyete" münhasır olmak üzere adli yardımdan yararlandırılmasına karar verilip, temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir. 2- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı-karşı davacı kadının ayrı yaşamakta haklılığının kanıtlanamadığı anlaşılmakla tedbir nafakasına yönelik karşılık davasının reddine karar verilmesinin sonuç itibariyle doğru olduğunun anlaşılmasına göre, davalı-karşı davacı kadının tüm temyiz itirazları yersizdir. 3- Davacı-karşı davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, taraflar arasındaki geçimsizlik ve geçimsizlikte davalının kusuru ispatlanamadığı gerekçesiyle davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı-karşı davacı kadının sık sık evi terk ederek birlikte yaşamaktan kaçınmak suretiyle birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı- karşı davacı kadın tam kusurlu olup davacı-karşı davalı erkek dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK m. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davacı-karşı davalı erkeğin boşanmaya yönelik davasının reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 3. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmayan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden Bahtiye"den alınmasına, istek halinde temyiz peşin harcını yatıran Ali"ye geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.09.2017 (Per.)