12. Ceza Dairesi 2020/1913 E. , 2020/6769 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabülü ile 14.390,50 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazinede alınarak davacıya verilmesine
Temyiz Edenler: Davalı vekili, davacı vekili
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
05.08.2017 tarihli ve 30145 Mükerrer sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 291. maddesinin 1. fıkrasındaki 15 günlük sürenin istinaf mahkemelerine ilişkin temyiz süresini düzenlediği, daha önce Yargıtay incelemesinden geçen dosyalara ilişkin temyiz süresinin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesine göre 1 hafta olduğu gözetilmeksizin, hüküm fıkrasında temyiz süresinin 15 gün olarak belirlenmesi suretiyle davacı vekilinin yanıltıldığı anlaşıldığından, davacı vekilinin 06.02.2020 tarihli temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Tazminat talebinin dayanağı olan ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/58 Esas – 2013/ 232 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının Kasten Öldürme suçundan 05.06.2011 – 16.09.2013 tarihleri arasında 2 yıl 3 ay 11 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 03.11.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Tazminat davasına esas dosya üzerinde yapılan incelemede, 05.06.2011 – 16.09.2013 tarihleri arasında tutuklu kalan davacı hakkında, mahsup edilmeyen kısma ilişkin olarak net asgari ücret üzerinden hesaplanacak maddi tazminat miktarının 15.850,97 TL olmasına karşın, hatalı bilirkişi raporu esas alınarak, 14.390,50 TL olarak kabulü, temyiz eden davacının maddi tazminat miktarına itiraz etmediği, yalnızca manevi tazminat miktarına itiraz etmesi sebebiyle bozma nedeni yapılmamıştır.
Davacının 100.000,00 TL maddi, 833.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 19.817,62 TL maddi, 35.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede sanığın tutuklu kaldığı süreden mahsup yapılması sebebiyle her ne kadar CMK"nın 144/1-a maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup tazminata engel oluşturmayacak ise de, davacının gözaltı ve tutukluluk süresinin diğer bir hükümlülüğünden mahsup edilip edilmediği, mahsup işlemi yapıldığının tespiti halinde haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği dikkate alınarak, davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı sürelerin ne kadarının diğer hükümlülüğünden mahsup edildiği araştırılarak, tamamının mahsup edildiğinin belirlenmesi halinde makul bir miktar maddi ve manevi tazminata hükmolunması, bir kısmının mahsup edildiğinin belirlenmesi halinde ise mahsup edilmeyen kısma ilişkin olarak maddi ve manevi zarar dikkate alınıp, mahsup edilen kısım için de makul bir miktar maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 14.390,50 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin manevi tazminat miktarının düşük olduğuna; davalı vekilinin, davanın reddi gerektiğine, tazminat miktarının fazla olduğuna, ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA, 07.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.