19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/13542 Karar No: 2016/4561 Karar Tarihi: 15.03.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/13542 Esas 2016/4561 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalılar arasındaki menfi tespit davalarında mahkeme, çeki veren müvekkilin borcu olmamasına rağmen sözleşmeye konu cihazların teslim edilmediği gerekçesiyle müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etti. Mahkeme, ödeme yaptığı gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verdi. Birleşen davada temyiz eden davalının, protokolde taraf olmadığı anlaşıldı. Mahkeme, davanın konusuz kaldığından davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek olmadığına dair karar verdi ve davalıların yargılama giderlerini takdir etti. Ancak bu karar temyiz edildi ve davalının sorumluluğu gözden kaçırıldığı için bozuldu. Kanun maddeleri: HMK 331/1.
19. Hukuk Dairesi 2015/13542 E. , 2016/4561 K. "İçtihat Metni"
ESAS NO :... KARAR NO :... T.C. YARGITAY ... Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit davalarının yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerle asıl ve birleşen davaların konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan M.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, müvekkili ile davalı ... arasında tıbbi cihaz alımı konusunda anlaşma yapıldığını, 22.02.2011 tarihli mutabakat ile müvekkilinin davalı şirkete cihazların bedeli olarak 25.05.2011 keşide tarihli ve 125.000,00 TL bedelli çeki verdiğini, ancak davalının tüm ihtarlara rağmen sözleşmeye konu tıbbi cihazları davacıya teslim etmediğini, dolayısıyla davalı..."ne müvekkilinin borcu olmamasına rağmen verilen çekin iyi niyet iddiasına sığınabilmek amacıyla alelacele üçüncü kişilere ciro edilerek icraya konulduğunu, ancak cirantaların müvekkili şirkete karşı muvazaalı olarak hareket ettiklerini ileri sürerek müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı ..., mahkemenin yetkisine itiraz ederek davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davalılardan ... vekili, müvekkilinin davacı taraf ile ticari ilişkisinin bulunmadığını, dolayısıyla borcun bulunmadığı iddiasının kayda değer taşımadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava açıldıktan sonra protokoller kapsamında davaya konu çek bedelinin ödendiği gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalılardan... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl ve birleşen menfi tespit davalarında, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Birleşen davada ciranta konumunda olan temyiz eden davalı ..."ın, davadan sonra yapılan protokolde taraf olmadığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK"nun 331/1.maddesi uyarınca, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve tayin eder. Bu kapsamda birleşen davada davalı .., davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.