13. Hukuk Dairesi 2016/7106 E. , 2017/6398 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı Deva Sağ. Hiz. A.Ş. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 28.01.2013 tarihinde davalı hastanede ameliyat olduğunu ameliyatın başarısız olduğunu burnunda eğrilik meydana geldiğini, doktor tarafından ikinci ameliyatın riskli olacağını ve başarılı olunamayacağının bildirildiğini, ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi"nde tedavi gördüğünü, ameliyat sonrasında yaşam kalitesinin düştüğünü, aile ve sosyal hayatının mahvolduğunu, beden ve ruh sağlığının bozulduğunu, yapılan ameliyattan ve neticesinden davalı doktorun sorumlu olduğunu, BK 66.maddesine göre davalı hastanenin de sorumluluğunun bulunduğunu, maddi ve manevi zarara uğradığını beyanla, 100.000,00 TL manevi tazminat ile davalı hastanede yapmış olduğu 5.700,00 TL hizmet bedeli ve daha sonra ... ... Hastanesi"nde yapmış olduğu 38,00 TL masrafın maddi tazminat olarak, ayrıca yüzünde kalıcı iz kalmasından dolayı sürekli iş kaybı nedeniyle uğramış olduğu zararlardan şimdilik 100,00 TL"nin davalılardan tahsiline, tazminatlara olay tarihinden itibaren en yüksek faizin işletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
Mahkemece, davanın eser sözleşmesinden kaynaklandığı ve ticari iş niteliğinde olmadığı gerekçesiyle dosya üzerinden tensiben görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Uyuşmazlık, 6100 sayılı HMK"nın 114/c maddesi gereğince dava şartı olan “mahkemenin görevli olması” şartı hakkında taraf teşkili sağlanmadan karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Mahkemenin görevli olması dava şartıdır (HMK. m.114/1-c). Dava şartları ve ilk itirazlar ön incelemede sonuca bağlanır. Ön inceleme ise, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılır (HMK. m.137/1, 139/1 ilk cümle). Buna göre, görevsizlik kararı verilebilmesi için; dava dilekçesinin davalıya tebliği, cevap süresinin (HMK. m. 127/1) beklenmesi, süresi içinde cevap verilmesi halinde davacıya tebliği, onun cevaba cevap verme süresinin (HMK. m.136/1) beklenmesi, verdiğinde bunun diğer tarafa tebliği ve davalının ikinci cevap süresinin beklenmesi zorunludur. Mahkemenin, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğini öngören aynı Kanun"un 138. maddesi hükmü, dilekçelerin karşılıklı verilmesi zorunluluğunu ortadan kaldırmaz. Bu hüküm, hakime, belirtilen hususlar hakkında gerekmiyorsa ön inceleme duruşması yapmaksızın karar verebilme yetkisi tanır. Ön inceleme duruşması yapmaksızın dosya üzerinden karar verilebilmesi için de, davanın ön inceleme aşamasına getirilmiş olması gereklidir. Yasa"nın 137"nci maddesinin (1.) fıkrasında, ön inceleme dilekçelerinin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının açıkça öngörülmüş olması karşısında, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden gözetileceğine ilişkin 115/1. madde hükmü de, bu hususlarda, davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden karar verilebileceğine izin verir tarzda bir yoruma elverişli değildir.
Diğer yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 1086 sayılı Kanun"dan farklı olarak iddia ve savunmanın genişletilmesi yahut değiştirilmesi yasağını dava ve cevap dilekçesinin verilmesiyle başlatmamış; bu yasağı, dilekçelerin karşılıklı verilmesinin tamamlanmasına, bazı hallerde ön inceleme duruşmasına kadar ileriye ötelemiştir. Tarafların bu haklarını kullanabilmeleri, dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesini veya bunun için kanunda belirlenen sürelerin geçmesini gerekli kılar. Bazı hallerde dava dilekçesindeki talebe göre görevli olmayan mahkemenin, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi veya ikinci cevap dilekçesinin verilmesinden sonra görevli hale gelmesi mümkün bulunmaktadır. Ayrıca 6100 sayılı Kanun, eskisinden farklı olarak, görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etme hakkını davalıya da tanımıştır.(m. 20/1) Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi halinde davalıya kararı veren mahkemeden yargılama giderlerini talep etme hakkı da vermiştir (m. 331/2 son cümle). Davalının bu haklarını kullanabilmesi, dava dilekçesinin kendisine tebliğ edilmiş olmasını gerektirir.
6100 sayılı HMK"nın 114. maddesi uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda aynı Kanun"un 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebilir ise de, ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerekir. Dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden tensiben görevsizlik kararı verilmesi HMK"nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık oluşturmaktadır.
Bütün bu hükümlerden, dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden görevsizlik kararı verilemeyeceği sonucuna ulaşıldığından kararın usul yönünden bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA,(2) nolu bentte yazılı nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde davalı Deva Sağ. Hiz. A.Ş."ye iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.