23. Hukuk Dairesi 2016/4245 E. , 2017/3353 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 10.09.2015 gün ve 2015/6012 Esas, 2015/5776 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin 19.07.2010 tarihinde 25.000,00 TL giriş aidatı yatırmak sureti ile davalı kooperatife üye olduğunu, ayrıca daha sonra 20.000,00 TL daha ödediğini, ancak 16.07.2011 tarihinde yaşadığı mali problemler nedeni ile kooperatif üyeliğinden istifa ederek yatırmış olduğu ortaklık payı ödemelerinin iadesini istediğini, davalı kooperatif tarafından 21.12.2012 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulda müvekkilinin istifa talebinin görüşüldüğünü ve oy çokluğuyla kabul edildiğini ancak müvekkiline şimdiye kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, müvekkilinin çıkma payı alacağının tespitine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak tespit edilen bu alacağın 30.07.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alacağın henüz muaccel olmadığını, alacak miktarına da itiraz ettiklerini, davacının varsa alacağının genel giderlerden payına düşen kısım indirildikten sonra kalan miktarla sınırlı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı kooperatifin ortağı olduğu, bilahare istifa ettiği, 2012 yılında ortaklık sıfatının sona erdiği, istifa ettiği yılın bilançosunun 29.06.2013 tarihli genel kurulda görüşüldüğü, davacının 19.07.2010 tarihinde 25.000,00 TL, 22.03.2011 tarihinde de 20.000,00 TL olmak üzere toplam 45.000,00 TL ödemede bulunduğu, alacağın 1163 sayılı Yasa"nın 15 ve 17. maddesi hükümleri gereği 30.07.2013 tarihinde muaccel olduğu, davacının yerine yeni ortak alınmadığı, ayrıldığı 2012 yılı bilançosuna göre de payına düşen genel gider miktarının 7.862,67 TL olduğu bilirkişi tarafından beyan edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 37.137,33 TL"nin 30.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiş, mahkemece verilen karar Dairemizin 10.09.2015 günlü, 2015/6012E., 2015/5776 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Bu kez, davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 7,80 TL harç ve takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 21.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.