8. Hukuk Dairesi 2014/6077 E. , 2015/5632 K.
"İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte borçlu vekili İcra Mahkemesi"ne başvurusunda takibin dayanağı olan belgenin eda hükmü içermediğini, ilam niteliğinde olmadığını, borcun ödenmiş olmasının ya da dosyanın infazen işlemden kaldırılmasının şikayetin incelenmesine engel teşkil etmeyeceğini açıklayarak icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini telep etmiştir.
Mahkemece, icra dosyasında borcun ödenmiş olduğu, derdest takip dosyasının olmadığı, takip borçlusunun Bakanlık olması nedeniyle devlet malları haczedilemeyeceğinden, borçlunun borcunu cebri icra tehdidi altında ödemediği, şikayet tarihi itibariyle takip derdest olmadığından, takip konusu belgenin ilam niteliğinde olup olmadığına dair inceleme aşamasına geçilmeksizin şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Şikayet eden borçlu vekili, temyize konu eldeki bu şikayetten önce takip dayanağı belgenin ilam niteliğinde olmadığı ve eda hükmü içermediğinden bahisle yaptığı şikayetin Mahkemece reddedilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi"nin 2012/18651 Esas-2012/26195 Karar sayılı ilamı ile dayanak belge ilam niteliğinde olmadığından şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılamada davanın takip edilmemesi üzerine davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, bu arada icra dosyasına ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. İcra dosyasına ödeme yapılması şikayetin esasının ve takibe konu belgenin ilam hükmünde olup olmadığının incelenmesine engel değildir. Kamu düzeniyle ilgili olduğundan şikayet süreye tabi değildir.
3533 sayılı Umumi Mülhak ve Hususi Bütçelerle İdare Edilen Daireler ve Belediyelerle Sermayesinin Tamamı Devlete veya Belediye veya Hususi İdarelere Aid Daire ve Müesseseler Arasındaki İhtilafların Tahkim Yol ile Halli Hakkında Kanun"un 1.maddesinde de belirtildiği üzere iş bu Kanun, umumi, mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı Devlete veya belediye veya hususi idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan adliye mahkemelerinin görevi dahilinde olanlar hakkında uygulanır. Aynı Kanun"un 2. ve 4. maddesinde ise hakem sıfatını haiz olanlar düzenlenmiş olup, buna göre genel bütçeye dahil daireler ve katma bütçe ile idare edilen daireler, belediyeler, özel bütçe ile idare olunan veya sermayesinin tamamı Devlet, belediye veya özel idarelere ait olan daire ve müesseselerin aralarında çıkacak ihtilaflara göre hakemlerin nasıl belirleneceği (icra vekilleri heyetince seçilecek icra vekilleri azasından bir hakem veya yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hakimi) düzenlenmiştir.
Somut olayda davalı alacaklılar, 3533 sayılı Kanun kapsamında bir idare olmayıp, gerçek kişi konumundadırlar. İdare aleyhine başlatılan ilamlı takipte dayanak belgeler Danıştay 10. Dairesi"nin yürütmeyi durdurma kararı ve bu karara istinaden verilen Derik Kaymakamlığı İlçe Tahkim Komisyon Başkanlığı kararıdır. Yürütmeyi durdurma kararı eda hükmü içermediğinden ilamlı takibe konu yapılamayacağı gibi takibe dayanak Tahkim Komisyonu kararı da 3533 sayılı yasa kapsamında olmayıp, ilam niteliğini haiz değildir.
O halde, Mahkemece borçlunun şikayetinin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 10.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.