18. Hukuk Dairesi 2014/14394 E. , 2015/1617 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, eğitim ve öğretim giderlerinden kaynaklanan 12.575,60 TL alacağın sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın davalı ... yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan ..."ın Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü"nden mezun olup polis memuru olarak görev yapmakta iken 25.03.2010 tarihinde memuriyetle ilişiğinin kesildiğini, davalı adına 2.402,98 TL öğretim masrafı yapıldığını, kalan 5 yıl 2 ay 24 gün mecburi hizmet süresi için ödemesi gereken tazminat tutarının 12.575,60 TL olarak hesaplandığını belirterek, 12.575,60 TL"nin sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, mahkemece davanın ... yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu"nun Ek 24. maddesinin 5. fıkrasında "Polis meslek eğitim merkezlerinde eğitimlerini başarı ile tamamlayanlar, Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarına aday polis memuru olarak atanırlar. Bu şekilde atananlar, atanma tarihinden itibaren altı yıl süreyle başka kurumlara nakil yoluyla atanamazlar. Bu süre zarfında memuriyetten çekilen, çekilmiş sayılan, meslekten veya memuriyetten çıkarma cezası alan ve aslî memurluğa atanamayarak ilişiği kesilenler, mecburi hizmet sürelerinin kalan her yılı için, kendilerine yapılmış olan öğretim masraflarını tazminat olarak ödemek zorundadırlar." hükmü yer almaktadır. Bu yasaya dayanılarak çıkarılan ve 08.05.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Polis Meslek Eğitim Merkezleri Eğitim-Öğretim Yönetmeliği"nin 25. maddesinin 3. ve 4. fıkralarında da "POMEM"lerde eğitimlerini başarı ile tamamlayanlar, Genel
Müdürlük kadrolarına aday polis memuru olarak atanırlar. Bu şekilde atananlar atanma tarihinden itibaren altı (6) yıl süre ile başka kurumlara nakil yoluyla atanamazlar. Bu süre zarfında memuriyetten çekilen, çekilmiş sayılan, meslekten veya memuriyetten çıkarma cezası alan ve asli memurluğa atanamayarak ilişiği kesilenler mecburi hizmet sürelerinin kalan her yılı için kendilerine yapılmış olan öğretim masraflarını tazminat olarak ödemek zorundadırlar." şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Yasanın ve yönetmeliğin bu hükümleri gereğince, mahkemece davalının yükümlü olduğu 6 yıl mecburi hizmet süresinin kalan her bir yılı için kendisine yapılan masrafların hesaplanarak, hüküm altına alınması gerekirken, yasada yer alan "her yılı için" ifadesinin kalan mecburi hizmet ile yapılan harcamanın orantılanması şeklinde anlaşılması gerektiği belirtilerek, davalıya yapılan masrafı kalan mecburi hizmet süresi ile orantılamak suretiyle hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olması doğru değil ise de; Anayasa Mahkemesi"nin 10.10.2013 tarih, 2013/32 Esas- 2013/112 Karar sayılı kararı ile 3201 Sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu"nun Ek 24. maddesinin beşinci fıkrasının son cümlesinde yer alan ""mecburi hizmet sürelerinin kalan her yılı için,"" ibaresi Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmiş, bu karar 31.12.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanmış ve yayım tarihinden itibaren 6 ay sonra (01.07.2014 tarihinde) yürürlüğe girmiş olduğu anlaşıldığından ve bu nedenle sonucu itibariyle mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik görülmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Davalıların borcu yargılama sırasında yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi kararına göre yeniden belirlenmiş olduğundan; taraflar yararına hükmedilecek vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davanın açıldığı tarihteki haklılık miktarlarına göre belirlenmesi gerekir. Bu sebeple; mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi kararı yürürlüğe girmemiş olsaydı davaya konu alacağın red ve kabul edilecek miktarları bilirkişiye hesap ettirilip bu miktarlar üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren taraflar yararına vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.