Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/13102 Esas 2020/9107 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/13102
Karar No: 2020/9107
Karar Tarihi: 07.07.2020

Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/13102 Esas 2020/9107 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, katılana yönelik tehdit suçundan yargılanmış ve yerel mahkeme tarafından beraat kararı verilmiştir. Ancak, suçun oluştuğu göz önünde bulundurulmadan ve yasal bir gerekçe olmadan beraat kararı verildiği gerekçesiyle karar temyiz edilmiş ve Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafından bozulmuştur. Sanığın söylediği sözler tehdit suçu kapsamında değerlendirilerek, kanuna aykırı şekilde beraat kararı verildiği belirtilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri TCK.106/1, CMUK. 321 ve 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi' dir. TCK.106/1, tehdit suçunu düzenlemektedir. CMUK.321, hükme konu olan dosyanın bozulmasına ilişkindir. 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ise, ceza yargılamasındaki temel ilkeleri belirlemektedir.
4. Ceza Dairesi         2016/13102 E.  ,  2020/9107 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tehdit
    HÜKÜM : Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
    1)Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez.
    Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.
    Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
    Bu açıklamalar doğrultusunda, sanığın, katılanı “seni bitireceğim, seni yakacağım, göreceksin" biçimindeki sözlerle tehdit ettiğinin kabul edilmesi karşısında, öfkenin suç kastını kaldırmayacağı, tehdit suçunda tasarlama öğesinin bulunmadığı, söylenen sözlerin objektif olarak elverişli ve yeterli olması nedeniyle olayda tehdit suçunun oluştuğu gözetilmeden, kanuni olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
    2)Kabule göre de;
    Sanığın, katılana söylediği kabul edilen “seni bitireceğim, seni yakacağım, göreceksin" şeklindeki sözlerin TCK. 106. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesi kapsamında kalıp kalmadığı tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı o yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.