22. Hukuk Dairesi 2017/45252 E. , 2018/1952 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili,davacının davalı işyerinde pompa görevlisi olarak çalıştığını, davalı işveren tarafından iş akdinin haksız feshedildiğini beyan ederek yapılan feshin geçersizliğini ve müvekkilinin işe iadesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin İş Kanunun 25/II-e mad.göre haklı nedenle feshedildiğini, kasa denetiminde 66.000,00 TL kasa açığı tespit edildiğini, davacının da aralarında bulunduğu çalışanların yüklü miktarda parayı kasaya koymadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, kasa açığının istasyon müdürünün vardiyalarda toplanan hasılattan zaman zaman para almasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davacı ve tanıkların anlatımları ile tüm dosya kapsamı göz önüne alındığında, davacı ve diğer çalışanların her vardiya sonunda toplanan paranın vardiya raporu ile ilgili tutanak tanzim edilerek muhasebecinin görevde olduğu saatlerde muhasebeciye verdiği, muhasebecinin olmadığı vardiya bitimlerinde ise vardiya bitimine ilişkin tutanak tanzim edildiği, para ve sliplerin kasaya konulduğu zaman zaman da istasyon müdürüne verdikleri anlaşılmıştır. İstasyon müdürüne verilen hasılatlar davacı tarafından vardiya tutanaklarında belirtilmiş olup, davacının kasa açığı oluşmasında kasıtlı veya kusurlu bir davranışı bulunmamaktadır. Böylelikle davacının iş akdinin feshi sebebi olarak belirtilen işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunmak sebepleri davacı açısından oluşmamış olup davacının iş akdinin haksız olarak feshedildiği anlaşılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı ve diğer çalışanlarca muhasebecinin olmadığı vardiya bitimlerinde vardiya bitimine ilişkin tutanak tanzim edildiği, toplanan para ve sliplerin kasaya konulduğu, zaman zaman da istasyon müdürüne verildiği, istasyon müdürüne verilen hasılatların davacı tarafından vardiya tutanaklarında belirtildiği, böylece bu durumun dosya kapsamıyla birlikte değerlendirilmesinde davacının kasa açığı oluşmasındaki davranışı yani fesih sebebi yapılan olgu haklı neden oluşturacak ağırlıkta olmasa bile, artık davalı işverenden davacı ile iş ilişkisini sürdürmesinin beklenemeyceği, işveren ile işçi arasında güven ilişkisinin bozulduğu, bu nedenle davalı işverence yapılan feshin geçerli nedene dayandığının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK"nın 353-(1) b)2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İş sözleşmesinin, işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır.
Bu bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Dosya içeriğinden, davacının davalı işyerinde pompa görevlisi olarak çalıştığı, davalı işveren tarafından iş akdinin "istasyon bünyesinde yapılan kasa denetiminde 66.000,00 TL kasa açığı tespit edilmiş olup konu ile ilgili savunmanız talep edilmiş, savunmanız da kasa açığına ait tutarın oluşmasına neden olan faktörleri doğrulamaktadır. Bu nedenle iş akdiniz İş Kanunun 25/II-e maddesi gereğince feshedilmiştir" şeklindeki 14.09.2015 tarihli fesih bildirimi ile feshedildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı ve diğer istasyon çalışanlarının günlük hasılatı vardiya raporu ile birlikte muhasebeciye ya da istasyon müdürüne teslim ettiği, feshe konu kasa açığının istasyon müdürünün vardiyalarda toplanan hasılattan zaman zaman para alması nedeni ile meydana geldiği, bu hususun istasyon müdürünün ikrarı ile de sabit olduğu, tanık anlatımları ve dosya içerisinde bulunan belgeler birlikte değerlendirildiğinde, davacının kasa açığı oluşmasında kasıtlı ya da kusurlu bir davranışının bulunduğunun tespit edilemediği anlaşılmıştır. Fesih bildiriminde yer alan işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının davalı tarafça ispat edilemediği bu nedenle feshin haklı nedene dayanmadığı anlaşılmıştır. Davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. Maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi"nin 2017/2676 esas, 2017/2383 sayılı kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı işyerindeki İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalı tarafından ödenmesi gereken tazminat miktarının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin gerektiğine,
5-Karar tarihinde alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 875,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asagari Ücret Tarifesi"ne göre 2.180.00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
9- Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine
10-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 07/02/2018 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.