11. Hukuk Dairesi 2016/13518 E. , 2018/6597 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... ... . Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08.06.2016 tarih ve 2016/254-2016/531 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 23.10.2018 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı firmanın ..."den ... Yakası kanal yapım işini ihale ile aldığını, müvekkilinin de hafriyatların taşınması işini gerçekleştirdiğini, taraflar arasında kamyon başı 170 TL"den hafriyat taşınması konusunda sözleşme imzalandığını, taşımaya ilişkin faturaların davalı tarafından iade edildiğini ileri sürerek, 585.949 TL"nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının fiili taşıma yapmadığını, müvekkilinin imzası ve kaşesi bulunan nakliye fişleri ile iddianın ispatlanması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı arasında taşıma sözleşmesi yapılmadığı, sunulan sözleşmenin davacı ile dava dışı şirket arasında alt taşıma sözleşmesi niteliğinde olduğu ve davalı şirket akidinin dava dışı şirket olduğu, bu davada davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, davanın pasif husumetten reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, hafriyat taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı şirket temsilcisi tarafından 21/11/2016 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiği bildirilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olup, davadan feragat, hüküm kesinleşinceye kadar yapılabileceği ve karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gibi, yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğuracağından, davacı şirket temsilcisinin davadan feragata ilişkin dilekçesinin HMK’nın 307 vd. maddeleri uyarınca sonuç doğurucu nitelikte olduğu anlaşılmış, Yargıtay İBK’nın 11/04/1940 gün ve 70 sayılı ve HGK’nın 21/11/1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararları uyarınca, davadan feragate ilişkin bir hüküm verilmesini teminen mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 23/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.