2. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4023 Karar No: 2019/14315 Karar Tarihi: 26.09.2019
Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/4023 Esas 2019/14315 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararda, sanık hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, suç adı başlığında yapılan yanlışlık nedeniyle, konut dokunulmazlığını ihlal etme yerine iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme yazılmıştır. Sanığın mahkumiyetine karar verilirken, 5237 sayılı TCK'nın 116/4 maddesi uyarınca belirlenen 1 yıl hapis cezasından aynı Kanun'un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılmıştır. Ancak hesap hatası nedeniyle, 10 ay yerine 8 ay hapis cezasına hükmedilmiştir. Mahkemece tekerrürün esas alındığı karar belirtilmemiş olmakla beraber, infaz aşamasında tekerrüre esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamayacağı hükmü hatırlatılmıştır. Ayrıca, TCK'nın 53. maddesinde yer alan bazı hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 116/4 ve 62. maddeleri ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirleri Infaz Kanunu'nun 108/2. maddeleri de değinilmiştir.
2. Ceza Dairesi 2019/4023 E. , 2019/14315 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında suç adının “iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme” yerine “konut dokunulmazlığını ihlal etme” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiş; sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK"nın 116/4 maddesi uyarınca belirlenen 1 yıl hapis cezasından aynı Kanun"un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken, 10 ay yerine hesap hatası sonucu 8 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış ve mahkemece hangi ilamın tekerrüre esas alındığı karar yerinde belirtilmemiş ise de; 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddesinde yer alan "tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamaz” hükmü uyarınca önceki hükümlülüklerinden en ağırının tekerrüre esas alınması gerektiği, yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/01/2013 tarih ve 2012/6- 1431 esas, 2013/18 karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, sanıkların mükerrir olduğunun belirtilmesinin yeterli olduğu, hükümde tekerrüre esas alınan ilamın gösterilmesine gerek bulunmadığı, bu durumun infaz aşamasında gözetilebileceği hususu gözönüne alındığında tekerrüre esas alınan ilamın gösterilmemesi bozma nedeni yapılmamış; TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 26.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.