11. Hukuk Dairesi 2016/13490 E. , 2018/6593 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 15/12/2015 tarih ve 2013/170-2015/451 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 23/10/2018 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ..., davalı şirket vekili Av. ..., ihbar olunan vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin yetkilisinin davalının işlettiği alışveriş merkezine gittiğini, aracı otoparkına park ettiğini, alışverişten döndükten sonra aracın sol arka camının kırıldığını ve araçtan müvekkiline ait çek koçanlarının, nakit paranın, senedin çalındığını, farkettiğini davalının gerekli tedbirleri almadığından olayın meydana geldiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 32.000,00 TL ile bu olay nedeniyle avukatlık ücreti ile dava yargılama giderleri yapmak zorunda kalındığından şimdilik 5.000,00 TL"nin faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, meydana geldiği iddia edilen zarar nedeniyle müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, çalındığı iddia edilen 32.000,00 TL ve senetlerin, çeklerin ..."ye teslim edildiğine dair kayıt bulunmadığı ve davacının iddiasını kanıtlayamadığı, esasen ..."nin olay tarihine göre çok yüksek miktarda parayı çantasına koyup, görülmeyecek şekilde bagaja koyması makul bir davranış olduğu halde, camlardan görülecek şekilde arabaya bırakma şeklindeki özensiz davranışı nedeniyle de 32.000,00 TL şirket parasının kendisinde olmadığı kanaatinin hasıl olduğu ayrıca, davacı taraf, bu hırsızlık nedeniyle başka mahkemelere dava açtığını, avukatlık ücreti ve yargılama gideri ödediğini ileri sürerek bu zararına karşılık 5.000,00 TL tazminat istemiş ise de, her
davanın yargılama gideri ve vekalet ücretinin davanın görüldüğü mahkemede karar altına alınacağı gibi, şirkete ait olduğu iddia edilen paranın, senetlerin ve çeklerin ..."ye teslim edildiğine dair ticari defterlerde kayıt bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 23/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.