Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2814
Karar No: 2020/816
Karar Tarihi: 03.02.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/2814 Esas 2020/816 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/2814 E.  ,  2020/816 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/01/2018 tarih ve 2017/104 E- 2018/32 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 15/03/2019 tarih ve 2018/927 E- 2019/299 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin "GO" asıl unsurlu tanınmış markalarının bulunduğunu, davalı şirketin ise 2015/54435 sayılı "GO" CARD" ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, anılan başvuruya müvekkilince yapılan itirazın nihai olarak YİDK kararıyla reddedildiğini, dava konusu başvuru ile müvekkilinin itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerliğin bulunduğunu, zira markaların asli unsurlarının aynı olduğunu, emsal yargı kararlarının da bu yönde bulunduğunu, ayrıca müvekkili markalarının tanınmış olduklarını ve bu nedenle de başvurunun tescilinin mümkün olmadığını, müvekkilinin ticaret unvanı nedeniyle de başvurunun tesciline engel olabileceğini, başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek YİDK"nın 2017-M-115 sayılı kararının iptalini, başvuru markasının tescili halinde hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
    Davalı kurum vekili; kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, markalar arasında karıştırılmaya neden olacak düzeyde benzerliğin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı şirket vekili; müvekkilinin başvuru markası ile davacının itirazına mesnet markalar arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerliğin bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu markadan başka çok sayıda "GO" ibareli markasının bulunduğunu, davacı markasının tanınmış olmadığını, marka sınıflarının farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının "GO" asıl unsurlu itirazına mesnet markaları ile davalının "GO" CARD" ibareli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerliğin bulunmadığı, başvuru kapsamında yer alan hizmetler ile itiraza mesnet markaların kapsamlarındaki hizmetlerin de farklı oldukları, başvuru konusu işaret ile davacı markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi koşullarının oluşmadığı, başvuru ibaresi üzerinde davacı tarafın ticaret unvanına bağlı sınai mülkiyet hak iddiasının farklı hizmet grubuna ilişkin olduğundan yerinde olmadığı, davacı tarafın markasının tanınmışlığının kanıtlanamadığı gibi taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığından aynı KHK"nın 8/4 maddesindeki koşulların da oluşmadığı, başvurunun kötü niyetli yapıldığı iddiasının kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin istinaf başvurusunun, dava konusu başvuru kapsamında yer alan 37. sınıf hizmetlerle, davacının itirazına mesnet markaların kapsamlarında bulunan hizmetler arasında benzerlik olmadığı, bu itibarla 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi koşullarının oluşmadığı, aynı nedenle 556 sayılı KHK"nın 8/5 maddesi koşullarının da somut olayda gerçekleşmediği, davacının itirazına mesnet markaların, anılan KHK"nın 8/4 maddesi anlamında tanınmış olduklarının ispat edilemediği, yine başvurunun kötü niyetli olduğunun da kanıtlanamadığı, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas bakımından kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davalı kurum kararının iptali istemine ilişkin olup İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, anılan karara karşı davacı tarafça yapılan istinaf başvurusunun ise Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmiştir.
    556 sayılı KHK 8/1-b maddesine göre, tescili için başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya tescili için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile benzer olması, markaların benzer mal ve hizmetleri kapsaması ve bu suretle halk tarafından karıştırılma ihtimalinin bulunması halinde, önceden tescilli yahut tescili için başvurusu yapılan marka sahibinin itirazıyla sonraki tarihli marka başvurusu reddedilir.
    Somut olayda dava konusu 2015/54435 sayılı başvuru markasındaki “GO’ CARD” ibaresinin davacıya ait “GO” esas unsurlu markalarla benzer olduğu, anılan markaların kapsamlarındaki hizmetlerin de benzer nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda başvuru markası ile davacıya ait markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca karıştırılmaya neden olacak düzeyde benzerliğin bulunduğu değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesindeki şartların somut olayda mevcut olmadığının kabulüyle davanın reddine dair İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafça yapılan istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 03/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi