20. Ceza Dairesi 2017/6306 E. , 2017/5375 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı’nın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü ... hakkında Ceyhan 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 19/11/2014 tarihinde 2014/341 esas ve 2014/269 sayılı kararı ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve tedavi ve denetimli serbestlik uygulanmasına ilişkin ve 10/02/2016 tarihinde 2016/102 esas ve 2016/109 sayılı kararı ile verilen kamu davasının düşmesine ilişkin kararların kanun yararına bozulması talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 24/02/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen dosyadan;
a) Ceyhan 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 19/11/2014 tarihinde 2014/341 esas ve 2014/269 sayılı kararı ile verilen, sanık ..."ın 5237 Sayılı TCK’nın 191/1, 62/1 maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildikten sonra 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ayrıca aynı Kanun’un 191/2 maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına ilişkin hükmün kesinleştiği,
b) Sanığın denetimli serbestlik tedbirinin gereklerini yerine getirmesi üzerine Ceyhan 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/02/2016 tarihinde 2016/102 esas ve 2016/109 sayılı kararı ile sanığın denetimli serbestlik tedbirine uyduğu gerekçesiyle, TCK’nın 191/5 maddesi delaletiyle 5271 Sayılı CMK’nın 223/8 maddesi uyarınca davanın düşmesine karar verildiği, anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi;
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, mezkur Kanun’un 191/2. maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanık hakkında 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uyması halinde davanın düşürülmesine dair Ceyhan 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2014 tarihli ve 2014/341 esas, 2014/269 sayılı kararının infazını müteakip, hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğunun anlaşılması sebebiyle açılan kamu davasının düşürülmesine ilişkin anılan Mahkemenin 10/02/2016 tarihli ve 2016/102 esas, 2016/109 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
1-Ceyhan 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 19/11/2014 tarihli ve 2014/341 esas, 2014/269 sayılı kararı bakımından yapılan değerlendirmede;
6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” biçimindeki düzenleme gereğince, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi sonrasında, sanık hakkında ayrıca 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191/3 maddesi uyarınca 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiş ise de; anılan Kanun"un 191/3. maddesindeki " Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir." şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, anılan maddenin uygulama alanının uyuşturucu madde bulundurmak veya kabul etmek suçundan başlatılan soruşturma aşamasında kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmesi hâli ile sınırlı olduğu gözetilmeksizin sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmesinde,
2-Ceyhan 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/02/2016 tarihli ve 2016/102 esas, 2016/109 sayılı kararı bakımından yapılan değerlendirmede;
Ceyhan 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2014 tarihli kararı ile, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle artık 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"un 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin geçerli olduğu ve aynı maddenin 8. fıkrasına göre sanığın 5 yıllık denetim süresine tabi bulunduğu, bu durumda anılan maddenin onuncu ve onbirinci fıkralarında düzenlenen kanuni koşullarının gerçekleşmesi durumuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararının gereklerine uyduğundan bahisle düşme kararı verilmesinde, isabet görülmemiştir." denilerek Ceyhan 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2014 tarihli ve 2014/341 esas, 2014/269 karar ile 10/02/2016 tarihli ve 2016/102 esas, 2016/109 sayılı kararlarının bozulması istenmiştir.
Karar;
1-Açıklanan nedenlere göre; sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191/3. maddesi gereğince 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin Ceyhan 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 19/11/2014 tarihinde 2014/341 esas ve 2014/269 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak; “sanık hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191/3. maddesi gereğince 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kısmın hüküm fıkrasından ÇIKARILMASINA,
2-Denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması nedeniyle hükümlünün cezasının infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet Savcılığınca sadece yerine getirme fişi düzenlenmesi gerektiği gözetilmeden, “davanın düşmesine” karar verilmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; Ceyhan 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/02/2016 tarihinde 2016/102 esas ve 2016/109 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
24/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.