
Esas No: 2018/3528
Karar No: 2018/8423
Karar Tarihi: 20.09.2018
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/3528 Esas 2018/8423 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlu belediye vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, sair şikayetleri ile birlikte haciz ihbarnameleri gönderilmek suretiyle banka hesaplarına konulan hacizlerin 5393 sayılı yasanın 15. maddesi uyarınca kaldırılması talep ettiği mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmektedir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun "Hükmün Kapsamı" başlıklı 297/1-c maddesinde; "Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" hükmüne yer verilmiştir.
Bir mahkeme kararının gerekçesi o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyar. Kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterir. Tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta bir gerekçe bölümünün bulunması zorunludur. Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiğini öngören Anayasa"nın 141/3. maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren 6100 Sayılı HMK" nun 27. ve 297. maddeleri işte bu amacı gerçekleştirmeye yöneliktir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2011/6-18 Esas-2011/30 Karar sayılı, 05.12.2007 gün ve 2007/3-981/936 sayılı; 23.01.2008 gün ve 2008/14-29/4 sayılı kararları).
Yine, bazen bir mahkeme kararının, başka bir dava yönünden kesin hüküm veya güçlü delil oluşturup oluşturamayacağı gibi konularda yapılacak hukuksal değerlendirmelerin sağlıklı olabilmesi de, o kararın yukarıda açıklanan nitelikte bir gerekçeyi içermesiyle mümkündür (Hukuk Genel Kurulu" nun 18.10.2006 tarih ve 2006/11620 esas, 2006/659 karar sayılı kararı).
Somut olayda; daha önce belirtildiği üzere borçlu vekilinin diğer şikayetleri ile birlikte haczedilmezlik iddiasının da bulunduğu görülmektedir.
Mahkemece istemin reddine dair verilen karar yukarıda açıklanan nitelikte bir yasal gerekçeyi içermediği gibi borçlunun 5393 sayılı kanun uyarınca ileri sürdüğü haczedilmezlik şikayetine ilişkin bir araştırmanın da yapılmadığı anlaşılmakla, kararın bozulması cihetine gidilmiştir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.