Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/45256
Karar No: 2018/1933
Karar Tarihi: 06.02.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/45256 Esas 2018/1933 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/45256 E.  ,  2018/1933 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının, davalılardan Sosyal Güvenlik Kurumu’na ait işyerinde diğer davalı şirkete bağlı güvenlik görevlisi olarak çalışmakta iken, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı ve geçerli bir sebep bildirilmeden feshedildiğini, yazılı fesih bildirimi yapılmadığını, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu beyanla, davacının aynı görev tanımı ve aynı haklar ile aynı Kuruma bağlı aynı şirkette işe iadesine karar verilmesini, ayrıca on iki ay tutarında işe başlatmama tazminatına ile dört aylık boşta geçen süre ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili, yüklenici davalı şirket ile Kurum arasında 18.02.2016 tarihinde “01.03.2016-28.02.2019 tarihleri arası 33 ay süreyle 124 adet özel güvenlik personeli ile 7 gün 24 saat/mesai saatleri içerisinde özel güvenlik hizmeti işi” ile ilgili olarak sözleşme imzalandığını, kurum tarafından davalı şirketten 10.08.2016 tarih 4403007 sayılı yazı ile davacının değiştirilmesinin istendiğini, 15.08.2016 tarihi itibariyle kurumdan işten ayrılışı yapılıp davalı şirket bünyesine alındığını ileri sürerek davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
    Davalı ...vekili, davacının şirket bünyesinde özel güvenlik hizmeti sunulan SGK Bahçelievler SGM işyerinde 01.03.2015-31.08.2016 tarihinde güvenlik personeli olarak çalıştığını, davalı Kurumun 10/08/2016 tarihli yazısı ile davacının değiştirilmesinin istenmesi üzerine, şirket tarafından davacının 11/08/2016 tarihinde başka işyerine sözlü görevlendirmesinin yapıldığını, ancak davacının sözlü görevlendirmeyi tebellüğ etmediğini, 15.08.2016 itibariyle görevlendirme yazısının davacının adresine gönderildiğini, ancak davacının aynı tarihli rapor sunduğunu, rapor bitimi 24.08.2016 tarihi olmasına rağmen rapor bitiminde işe başlamadığını, buna dair tutanaklar tutularak 29.08.2016 tarihinde davacıya iş sözleşmesinin feshine ilişkin bildirimin gönderildiğini, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 2/c maddesinde, işverenin davacıyı dilediği yerde görevlendirebileceğinin düzenlendiğini, kaldı ki davacı şirketin mevcut başka işi olmadığı halde iyiniyetle davacıyı başka yerde görevlendirdiğini, davacının iş sözleşmesinin SGK"dan gelen talep üzerine feshedildiğini, feshin son çare olması ilkesine uyulduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin davalı şirket tarafından diğer davalı Sosyal Güvenlik Başkanlığı"nın 12/08/2011 tarihli yazısına istinaden şartname gereğince 15/08/2016 tarih itibari ile feshedildiği, davacının aynı şartlarda Alarm İzleme ve Haber Alma Merkezi"nde görevlendirildiği ancak söz konusu yazının davacının yerinde bulunmaması nedeni ile kendisine tebliğ edilmediği, işyeri değişiklik yazısının davacıya sözlü olarak tebliğ edildiğinin tutanaklar ile sabit olduğu, ayrıca davacının işyeri değişikliğinden sonra işe gelmediğine dair tutanakların da tutulmuş olduğu, dosyadaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, davalı ...tarafından davacının iş sözleşmesinin diğer davalının talebi doğrultusunda direkt feshedilmediği, öncelikle davacının başka bir yerde çalışması için görevlendirildiği ancak davacının bu yeni görevlendirmeye icap etmeyerek iş sözleşmesini devamsızlık nedeni ile kendisinin feshettiği kanaatine varılarak, davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından geçerli ve haklı nedenlerle feshedildiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, istinaf dilekçesinde bildirilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı ve geçerli sebeple feshedildiği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesinin davanın reddine dair kararının usul ve esas yönünden yerinde olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.
    Temyiz:
    Karar yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş sözleşmesinin feshinin haklı veya geçerli bir sebebe dayanıp dayanmadığı noktasındadır.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre, otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. (Ek cümle: 10/9/2014-6552/2 md.) Yer altı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmaz.
    İş Kanunu’nun “çalışma koşullarında değişiklik ve iş sözleşmesinin feshi” başlığını taşıyan 22. maddesine göre ise, “işveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek
    suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir. Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir. Çalışma koşullarında değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz.”
    Dosya içeriğine göre, davacının görev yapmakta olduğu Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü’nün davacının mevcut görevinden alınarak yerine başkasının görevlendirilmesine yönelik talebi üzerine, davalı işverenin davacının görev yerini değiştirdiği, buna ilişkin yazıda, “davacının 15.08.2016 tarihi itibariyle aynı şartlarda çalışmaya devam ettirilmesi mümkün olmamakla birlikte, şirket bünyesinde şu anda aktif olarak hizmet verilen abone bulunmadığı için halihazırda çalışan ihtiyacı da olmamasına rağmen davacının Alarm İzleme ve Haber Alma Merkezinde görevlendirildiği ve 16.08.2017 tarihinde göreve başlamak üzere hazır bulunması gerektiği” ifade edilmiştir. Gerek dosya kapsamından, gerekse yargılama aşamasındaki beyanlarına göre, davacının söz konusu değişikliği kabul etmediği ve yeni görev yerinde işe başlamadığı anlaşılmaktadır. Somut olayda mahkemece, davacının devamsızlık yaptığı değerlendirilerek iş sözleşmesinin işverence haklı sebeple feshedildiği sonucuna ulaşılmıştır. Ne var ki, davacının görev yerinin değiştirildiği, davacının ise bu görevlendirmeyi kabul etmediği açık olup, mahkemece söz konusu değişiklik teklifinin İş Kanunu’nun 22. maddesi çerçevesinde esaslı değişiklik mahiyetinde olup olmadığı araştırılarak, bu araştırmanın neticesine göre sonuca gidilmesi gerekirken, iş sözleşmesinin işverence haklı sebeple feshedildiğine karar verilmesi hatalı olmuştur. İş Kanunu’nun 22. maddesine göre, çalışma koşullarındaki esaslı nitelikteki bir değişikliğin davacı işçiyi bağlamayacağı, böyle bir durumda işverenin ancak değişiklik feshi yapabileceği, feshin geçerlilik denetiminde ise, yine aynı madde kapsamında değişikliğin geçerli bir sebebe dayandığı veya başka bir geçerli sebep bulunduğuna yönelik ispat koşulunun işverence yerine getirilmesi gerektiği gözetilmelidir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Bu hak açıklamada bulunma hakkını ve dolayısı ile delil bildirme ve bildirilen delillerin toplanmasını ve değerlendirilmesini kapsar. Davanın taraflarının, usul hukuku hükümlerine aykırı olarak ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
    Somut uyuşmazlıkta, mahkemece ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra tahkikat aşamasına geçilmesine rağmen, taraf delillerinin toplanmadığı böylece hukuki dinlenilme hakkının gereğinin yerine getirilmediği görülmektedir. Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, taraflarca bildirilen deliller de toplanmak suretiyle, davacının görev yerinin değiştirilmesine ilişkin teklifin İş Kanunu’nun 22. maddesi bağlamında esaslı değişiklik olup olmadığı konusunda gerekli araştırma yapıldıktan sonra, söz konusu değişikliğin geçerli bir sebebe dayanıp dayanmadığı yahut fesih için başka bir geçerli sebebin bulunup bulunmadığı da yöntemince değerlendirilmek suretiyle feshin geçerli bir sebebe dayanıp dayanmadığı konusunda karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı hukuki değerlendirme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 04.10.2017 T, 2017/2884 esas, 2017/2308 karar sayılı kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, ... 24. İş Mahkemesinin 07.12.2016 T. 2016/1501 esas 2016/835 karar sayılı kararının yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davalıya iadesine, 06/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi