14. Ceza Dairesi Esas No: 2018/6396 Karar No: 2018/5216 Karar Tarihi: 17.09.2018
Yalan tanıklık - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/6396 Esas 2018/5216 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığa tebliğ yapılmadan hüküm kurulmasının savunma hakkını kısıtladığı ve gerekçesiz hükümler kurulduğu gerekçesiyle verilen hükmü bozdu. Kararda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/11. maddesi, Tebligat Kanunu'nun 21. ve 35. maddeleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 34, 230, 289/g ve 1412 sayılı CMUK'nın 308/7. maddelerinin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.
14. Ceza Dairesi 2018/6396 E. , 2018/5216 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Yalan tanıklık, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. fıkrasında yer alan "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar." şeklindeki düzenleme de nazara alındığında, sanığın öncelikle bilinen son adresine, son adresinde tebligat yapılamaması durumunda Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca mernis adresine ve mernis adresinin de bulunmaması halinde ise aynı Kanunun 35. maddesine göre daha önceden usulüne uygun tebligat yapılmış olan diğer ilgili adresine meşruhatlı tebliğ yapılarak yargılamaya devam edilmesi gerekirken, sanığa tebliğ yapılmadan hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK"nın 34, 230, 289/g ve 1412 sayılı CMUK"nın 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ile bunun hukuki nitelendirmesinin yapılması suretiyle delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği ve hükmün CMK"nın 230. maddesine uygun şekilde gerekçe içermemesinin CMUK"nın 308/7. maddesinde kesin hukuka aykırılık hali olarak düzenlendiği gözetilmeden yazılı şekilde gerekçesiz hükümler kurulması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, esası incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.