17. Hukuk Dairesi 2016/17267 E. , 2019/8556 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü, maliki, trafik sigortacısı olduğu araç ile yaya olarak bulunan davacılar ...,...’ye çarpması sonucunda yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik yaralanan davacılar için 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsili ile 10.000,00’er TL manevi tazminat ve davacı yaralananın babası/eşi için ise 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü ve malikten tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı tarafın maddi tazminat talebinin kabulüne, davacı ... için 150,79 TL, davacı ... için 1.748,05 TL maddi tazminat bedelinin olay tarihi olan 26/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı ... yönünden dava tarihi olan 13/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı ... için 1.500,00 TL, davacı ... için 3.000,00 TL, davacı
... için 1.000,00 TL manevi tazminat bedelinin olay tarihi olan 26/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sürücü ... ile davalı araç maliki ..."den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin AAÜT"nin 13/1 maddesinde "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.", yine 10/4 maddesine göre "Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.", 10/2 maddesine göre de; "Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez." hükümleri yer almaktadır.
Diğer yönden, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacılar lehine; ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir.
Eldeki yerel Mahkeme kararında, davacıların manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne karar verilmiş olup, kabul edilen manevi tazminatlar yönünden yukarıda belirtilen hükümler doğrultusunda her bir davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine alacağı geçmemek ve maktu ücretin altında kalmamak üzere davacılar lehine hüküm tarihi itibariyle
vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, kararda yazılı olduğu şekilde; kabul edilen manevi tazminatlar yönünden davacılar için nisbi tek kalem vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nin geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK’nin 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasına "Davacılar kendilerini manevi tazminat yönünden vekille temsil ettirdiklerinden" ibaresinden sonra gelmek üzere "AAÜT."nin 10. maddesi hükmüne göre davacı ..., davacı ... yararına ayrı ayrı 1.500,00 TL davacı ... yararına 1.000,00 TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar ... ve ...’den alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 26/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.