Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9593
Karar No: 2016/4539
Karar Tarihi: 15.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/9593 Esas 2016/4539 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı banka, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını tahsil etmek için giriştiği icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini iddia ederek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalılar ise kredi borçlarını ödediklerini savunarak davanın reddedilmesini istemiştir. Mahkeme, davacı bankanın kapama işlemi sırasında hataya düştüğü sonucuna vararak davanın kabulüne karar vermiştir. Karşı oy yazısında ise, kredi ilişkisinin karşılıklı olarak sonlandırılmış olduğunu ve davacı bankanın eksik borç bildirdiği gerekçesiyle davalılardan dava konusu alacak talebinde bulunmasının hukuki dayanağı olmadığı belirtilmiştir.
Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu, 138. madde - Hata; 390. madde - İbra sözleşmesi.
19. Hukuk Dairesi         2015/9593 E.  ,  2016/4539 K.
"İçtihat Metni"


TARİHİ : 16/04/2015
NUMARASI : 2013/70-2015/327
DAVACI :..
DAVALILAR : ..
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili ...gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını tahsil için girişilen icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini iddia ederek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını istemiştir.
Davalılar vekili, davacı bankanın kendi bilişim sisteminden ve kendi personellerinin hatasından kaynaklanan varsa zararı kendi sistem sağlayıcısına ve/veya kendi personeline yöneltmesi gerektiğini, davanın müvekkilleri açısından husumetten reddi gerektiğini, müvekkillerinin davacıya herhangi bir ticari kredi borcu bulunmadığını, kredi borcu ödenmiş ve kredi hesabı kapatılmış olmasına rağmen davacı ... tarafından davalılar aleyhine başlatılan icra takipleri ve iş bu davanın haksız ve kötüniyetli olduğunu, davalı banka tarafından ipoteklerin fek edilmesinin borcun fer’ileri ile birlikte ödendiğinin açık ispatı olduğunu, davacı bankanın faize faiz yürüterek fahiş faiz talep ettiğini, yine davacı bankanın ..tarafından kredinin kapatılması için yapılan ödemeyi de herhangi bir ihtirazı kayıt koymadan kabul ettiğini, kredi borcunun tüm fer’ileri ile birlikte kapatılmış olduğundan borç kalmadığını savunarak, davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere, asıl ve ek bilirkişi raporuna göre, davacı bankanın taraflar arasındaki kredi sözleşmesini kapama işlemi sırasında hataya düştüğü, bu nedenle BK’nun hata hükümlerine dayanarak ibra sözleşmesinden dönebileceği, banka alacağının kefillerin kefalet limiti kapsamında kaldığı, bankanın, hesap kapama işlemini yaparken bilgisayar yazılımındaki faiz hesaplanmasındaki hata nedeniyle müşteriden eksik tahsilat yaptığı, bankanın buradaki iradesinin eksik faiz alma yönünde nitelenemeyeceği, açıkça hataya düştüğü, taraflar arasında ibra sözleşmesinin bu eksik faiz konusunda ibra sonucunu doğurmayacağı, talep edilen faiz alacağının bu nedenle asıl alacak yönünde olup, temerrüt faizlerinin de takip talepnamesindeki fer’ileri ile istenebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.





Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 15/03/2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.


KARŞI OY YAZISI


Davalılar davacı bankadan aldıkları ticari kredinin faizlerin düşmesi üzerine yeniden yapılandırılmasını istemiş, davacı bankanın isteği reddetmesi üzerine mevcut borç bakiyesini davacı bankadan sorarak başka bir bankadan çektikleri kredi ile davacı bankaya olan ve bankaca kendilerine bildirilen borcu ödemek suretiyle kredi hesabını kapatmışlardır. Davacı banka, kendi bildirdiği borç bakiyesinin davalılarca ödenmesi üzerine hesabı kapatmış, bununla da kalmayıp kredinin teminatı olarak almış olduğu ipotekleri fek etmiş daha sonra da aynı kredinin teminatını teşkil etmek üzere aldığı senet ve çekleri davalılara iade etmiştir. Böylece her iki taraf kredi borcunun kapanmasına yönelik olarak kendilerine düşen edimleri karşılıklı olarak yerine getirmiş ve aralarındaki kredi ilişkisini sonlandırmışlardır. Kredi ilişkisi bu şekilde sonlandırıldıktan sonra davacı bankanın eksik borç bildirdiği gerekçesiyle davalılardan dava konusu alacak talebinde bulunmasının hukuki dayanağı yoktur. Olayın basit bir hesap hatası olarak değerlendirilmesi de doğru değildir. Hiç kimse kendi kusurundan kendi lehine hak çıkaramaz Bankalar birer güven ve itimat müessesesi olup, işlerinde basiretli davranmak zorundadırlar. Banka memurunun hatalı bir işleminden dolayı bir zarar doğmuş ise bankanın bu zararı kendi çalışanına tazmin ettirmesinin mümkün olduğu kuşkusuzdur. Ancak davalılara gidilemez.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulması gerektiğini düşündüğümüzden sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılamıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi