14. Hukuk Dairesi 2019/4574 E. , 2019/8641 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10/04/2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu 17 parsel sayılı taşınmazda dava dışı...’nin 14/56 payını davalı ...’ye satması nedeni ile, resmi senette gösterilen bedelin gerçek bedel olmadığı iddiası ile önalım hakkına dayanarak davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu payı gerçek değerini ödeyerek satın aldığını, bedelde muvazaa yapılmadığını, taşınmazın fiilen taksim edildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili ile katılma yolu ile davacı vekili temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekili ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2)Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamaması halinde iddia edilen bedel ile tapuda gösterilen bedel arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.
6100 sayılı HMK’nin 326. maddesinde hüküm verilirken kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir.
Önalım hakkı 4721 sayılı TMK"nin 734/1. maddesi uyarınca alıcıya karşı dava açılarak kullanılabileceğinden mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi nedeniyle yargılama giderlerinden olan yargılama harcının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekir.
Somut olayda: davacı vekili, dava dilekçesinde davalının, dava konusu payı, 02.04.2014 tarihinde 13.425,00TL bedelle satın aldığını, ancak önalım hakkının kullanılmasını önlemek amacıyla tapuda bedelin 16.200,00TL olarak gösterildiğini ileri sürerek davalı adına kayıtlı payın iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, dava konusu payı, gerçek değerini ödeyerek satın aldığını, bedelde muvazaa yapılmadığını savunmuştur. Dosya kapsamına göre muvazaa iddiası kanıtlanamamıştır. Bu durumda mahkemece, iddia olunan bedel ile satış bedeli arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdiri gerekirken bu hususta bir hüküm kurulmaması ve davanın kabulüne karar verilmesi nedeniyle aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilmesi gereken yargılama giderlerinden olan yargılama harcının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, davacıya yükletilmesi, yasal bir dayanağı olmadığı halde hükmün 1. bendinde resmi satış senedinin iptaline şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş ise de; belirtilen hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin ve davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.) bent uyarınca davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, hükmün 1. maddesinde yazılı "Satın alınmasına ilişkin 02/04/2014 tarih, 863 yevmiye No"lu resmi satış senedinin ve" ibarelerinin hüküm sonucundan çıkartılmasına, hükmün 5. maddesinde yazılı "Davacıdan" kelimesinin hüküm sonucundan çıkartılarak yerine "Davalıdan" kelimesinin yazılmasına, hüküm sonucuna yeni bir madde eklenerek 7. madde olarak "Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dava dilekçesinde belirtilip harçlandırılan miktar ile resmi akit tablosunda yazılı satış bedeli arasındaki fark üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre hesaplanan 1.500,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" cümlesinin yazılmak suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.12.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.