
Esas No: 2016/9194
Karar No: 2019/3642
Karar Tarihi: 13.05.2019
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/9194 Esas 2019/3642 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... İlçesi ... çalışma alanında bulunan 324 ada 6 parsel sayılı 929,12 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle davacı ve davalıların murisi ... adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ... tarafından, davalılar ... ve arkadaşları aleyhine Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan müdahalenin men"i davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda davanın kabul nedeniyle kabulüne, 324 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile muris ...’in miras payı 6 pay kabul edilerek mirasçıları ..., ..., ..., ..., ... ve ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından esas ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 5. maddesi uyarınca, kadastro sırasında, genel mahkemelerde mülkiyete ilişkin davaya konu olan taşınmazlar, malik hanesi açık olarak tespit edildikten sonra tutanak ve ekleri Kadastro Mahkemesine gönderilir. Haklarında tespit gününden önce genel mahkemede mülkiyete ilişkin dava bulunan taşınmazların kadastro tespitleri sırasında malik hanelerinin doldurulması, hukukça değer taşımamaktadır. Bu tür taşınmazlar hakkında genel mahkemelerin görevi, 3402 sayılı Yasa"nın 27. maddesi uyarınca, taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağı tanzim edildiği tarihte sona erer ve dava Kadastro Mahkemesine aktarılır. Kadastro Mahkemelerince, aktarılan davalarda re"sen araştırma ilkeleri çerçevesinde yargılama yapılarak, gerçek hak sahibi yararına tescile ilişkin karar verilmesi zorunludur. Somut olayda, davacılar tarafından dava konusu taşınmaz hakkında tespit tarihinden önce genel mahkemede, müdahalenin men"i davası açılmıştır. Bu durum karşısında, dava konusu taşınmaz hakkında genel mahkemede tespit tarihinden önce açılmış mülkiyete ilişkin bir dava bulunduğundan, kadastro sırasında tutanağın malik hanesinin Abdurrahman Yüksel adına doldurulması hukukça değer taşımamaktadır. Kadastro Mahkemesince, aktarılan davanın tamamı hakkında yöntemince inceleme ve araştırma yapılarak sonucunda gerçek hak sahibi adına tescil kararı verilmesi gerekirken, davalıların vaki kabulü üzerine gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan davanın kabulüne karar verilerek, hem davacılar hem de davalılar adına tescil kararı verilmesi ve yine dava konusu taşınmazın bitişiğinde orman bulunduğu halde, yöntemince orman araştırılması yapılmaması doğru değildir. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece, kadastro tutanağının malik hanesinin hukuken yok hükmünde bulunduğu göz önünde tutulmak suretiyle, çekişmeli parselin gerçek hak sahibinin kim olduğu hususunda ve orman hususunda yöntemine uygun inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre tescil kararı verilmelidir. Mahkemece bu hususun göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ..."in temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile sair yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.