Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu İ.A..K.hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu açtığı menfi tespit davasının lehine sonuçlandığını ileri sürerek takip dosyasının kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece İİK 72/5.maddesi hükmüne dayanarak takibin durdurulmasına, menfi tespit kararı kesinleşmediğinden icranın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir. Şikayete dayanak yapılan İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.10.2006 tarih ve 2005/768 E, 2006/518 K.sayılı ilamının incelenmesinde; davacının şikayetçi borçlu olduğu, davalının ise A..Ç.o.., davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verildiği görülmüştür. Oysa icra takip dosyası incelendiğinde; alacaklının menfi tespit davasında davalı olan A..Ç. olmayıp N..P..olduğu, menfi tespit davasında aleyhine hüküm kurulan kişinin de A.Ç..olduğu, bu kişi hakkında da alacaklı tarafından takip yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, Mahkemece karara dayanak yapılan menfi tespit davasında, alacaklı hakkında bir hüküm kurulmadığı gözardı edilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir.  
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.