20. Hukuk Dairesi 2017/2556 E. , 2018/7917 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ...... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin... ilçesi,... mahallesi 204 ada 21 parselde tapuya kayıtlı arsa üzerindeki taşınmazda 5 nolu bağımsız bölümün maliki olduğu, sahibi olduğu bağımsız bölümün arsa payının yanlış hesaplanarak tescil edildiğini, dairelerin konumu, metrekaresi ve değerleri aynı veya birbirine yakın olmasına rağmen müteahhit tarafından kendi lehine arsa paylarını düzenleyerek diğer maliklere haksızlık yaptığını, bu durumun bir takım konularda ilerde haksızlık doğuracağını, müvekkilinin kat irtifakı kurulması için tapuya verilen senede imza atsada; bunu müteahhide güvendiğinden yaptığını ve paylara ilişkin hesaplamanın kolay hesaplanmadığını bilen müteahhidin bu iyi niyeti suistimal ettiğini, bu durumdan diğer pay sahiplerinin de haberi olmadığını, dava konusu taşınmaza ilişkin malikleri, maliklere ait bağımsız bölümleri, tapu bilgilerini ve arsa paylarını gösteren tablonun ekte olduğunu belirterek müvekkile ait olan bağımsız bölümün arsa payındaki yanlışlığın düzeltilerek tapuya işlenmesini ve vekalet ücretinin ve yargılama giderinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilerek yeni arsa payları belirlenmiş, hüküm davalı ...... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 5711 sayılı Kanunla değişik 3. maddesi hükmüne göre; “Kat mülkiyeti ve kat irtifakı, bu mülkiyete konu olan anagayrimenkulün bağımsız bölümlerinden her birinin konum ve büyüklüklerine göre hesaplanan değerleri ile oranlı olarak projesinde tahsis edilen arsa payının ortak mülkiyet esaslarına göre açıkça gösterilmesi suretiyle kurulur. Arsa paylarının bağımsız bölümlerin değerleri ile oranlı olarak tahsis edilmediği hallerde, her kat maliki veya kat irtifakı sahibi, arsa paylarının yeniden düzenlenmesi için mahkemeye başvurabilir.”
Kanun gereğince; arsa payı düzenlemesinin yeniden yapılabilmesinin ilk şartı, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değerleriyle oransız olarak belirlenmiş olmasıdır. Bu hususa dayalı istemlerde mahkeme tüm kanıtları değerlendirerek bağımsız bölümün değeri ile bölüme özgülenen arsa payını karşılaştırıp denklik sağlamaya çalışmalıdır. Söz konusu işlem yapılırken de bağımsız bölümlerin cinsi, bulunduğu kat, alanı, ısınma sistemi, aydınlanması, mimari kullanımı ve konumu, cephesi ve manzarası gibi hususlar değerlendirme için esas alınır. Değerlendirmeye esas alınacak tarihten sonraki imar durumu ile cins ve manzara değişiklikleri, bakım ve onarım çalışmaları nedenleriyle meydana gelen değer artış ve eksilmeleri dikkate alınmaz. Öte yandan, kat irtifakı veya kat mülkiyetinin kurulması sırasında arsa payları bizzat kendileri tarafından düzenlenmiş olan kat maliki veya maliklerinin sonradan arsa paylarının düzeltilmesini istemekte iyiniyetli olup olmadıklarının ve ayrıca arsa paylarının düzeltilmesini isteyen kat malikinin bu isteminde korunmaya değer bir hukuki yararının bulunup bulunmadığının mahkemece dikkatle değerlendirilmesi gerekir.
Açıklanan bu yasal durum çerçevesinde somut olayda; anataşınmazda kat mülkiyeti kurulması sırasındaki belgeler ile arsa paylarının düzenlenmesine yönelik listede davacının imzasının olduğu anlaşıldığından, davacının bizzat kendisi tarafından kurulmuş olan kat mülkiyetindeki arsa paylarının düzeltilmesini istemekte iyiniyetli sayılamayacağı ve bu davayı açmakta korunmaya değer hukuki yararının bulunmadığının dikkate alınmamış olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/12/2018 günü oy birliği ile karar verildi.