Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, silahlı terör örgütüne üye olma, silahlı terör örgütüne yardım etme, patlayıcı madde bulundurma, kasten öldürme, mala zarar verme, resmi belgede sahtecilik
Hüküm : 1- Sanık ... hakkında: Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan; beraat 2- Sanık ... hakkında: TCK"nın 314/3. maddesi delaletiyle 314/2, 220/6, 62, 53/1-2-3, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet 3- Sanık ... hakkında: a- TCK"nın 302/1, 62, 53/1-2-3, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet b- TCK"nın 151/1, 152/2-a, 43/1, 62, 53/1-2-3, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet c- TCK"nın 82/1-a-c, 35/2, 62, 53/1-2-3, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet (3 kez) d- TCK"nın 204/1, 62, 53/1-2-3, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet e- TCK"nın 174/1, 62, 52/2, 53/1-2-3, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Sanık ... yönünden duruşmalı, diğer sanıklar yönünden duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü;
1- Sanık ... hakkında Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, kasten öldürmeye teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik, sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık ..."ın eylemi mahkemece silahlı terör örgütüne yardım etme olarak kabul edilmesine rağmen hüküm fıkrasında örgüt adına suç işleme olarak yazılmış ve hükmün 2. bendinde indirim maddesi TCK"nın 220/7. yerine TCK"nın 220/6. olarak gösterilmiş ise de; hükmün gerekçesinde de bu hususların sehven yanlış yazıldığının belirtilmiş olması karşısında bu hususlar mahallinde giderilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiş hükmün 1. bendine "TCK"nın 314/3" ibaresinden sonra "220/7" ibaresinin eklenmesi mümkün görülmüş, sanık ... hakkında Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından tayin olunan temel cezaların 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca arttırılmaması sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."ın üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün, Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayları gerçekleştirdiği, sanığın sübutu kabul olunan eyleminin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ile ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre, amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun vasfı tayin edilmiş, sanık ... hakkında kasten öldürme ve resmi belgede sahtecilik, sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme suçlarının sübutu kabul edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümlerde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçeleri ile sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdüğü yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle kısmen re"sen de temyize tabi olan hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında patlayıcı madde bulundurma suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde aşağıdaki husus dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının redine, ancak;
Sanık hakkında tayin edilen gün para cezasının 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca 2/3 oranında artırım yapılırken "100 gün adli para cezası" yerine hesap hatası sonucu "120 gün adli para cezası", TCK"nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken "83 gün adli para cezası" yerine "100 gün adli para cezası" hükmolunmak suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, 3-h numaralı hükümdeki "120 gün" ibaresi çıkarılarak yerine "100 gün", aynı hükmün 3. bendindeki "100 gün" ibaresi çıkarılarak yerine "83 gün" ibarelerinin ve aynı hükmün 4. bendindeki "2.000 TL" ibaresinin çıkarılarak yerine "1.660 TL" ibarelerinin karara eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede;
Sanık müdafiinin temyiz talebinin vekalet ücretine yönelik bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Avukatlık asgari ücret tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu vekalet ücreti tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükme "karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2.640 TL vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanık ..."a verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4- Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Bomba patlatmak şeklindeki bir fiil ile, kasten öldürmeye teşebbüs ve mala zarar verme suçlarının oluşmasına neden olan sanığın, TCK"nın 44. maddesi hükmü karşısında sadece daha ağır cezayı gerektiren kasten öldürmeye teşebbüs etme suçundan cezalandırılması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden ayrıca mala zarar verme suçundan da mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM ŞERHİ:
23.10.2014 tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."ın huzurunda, duruşmada sanık ..."ın savunmasını yapmış bulunan Av. ..."in yokluğunda, 05.11.2014 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.