12. Hukuk Dairesi 2018/3518 E. , 2018/8389 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; takip dayanağı ilamda yazılı olan tedbir nafakasının 24.9.2013 tarihli duruşma sırasında kaldırılmış olmasına rağmen mahkemece hüküm kısmında sehven tedbir nafakasının devamına karar verildiğini, gerçekte hükmedilmiş bir tedbir nafakası bulunmadığını, bu çelişkili durum nedeniyle kararın borçlu tarafından temyiz edildiğini ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece, hükümle birlikte verilen ve kararın kesinleşmesine kadar devamına hükmedilen 600,00 TL tedbir nafakasının, önceden kaldırılan 200,00 TL tedbir nafakası olmayıp yeni bir nafaka olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiş, karar borçlu tarafından temyiz edilmiştir.
İİK"nun 40/1. maddesi gereğince; "bir ilamın nakzı icra muamelelerini olduğu yerde durdurur." Aynı maddenin 2. fıkrasında ise; "bir ilam hükmü icra edildikten sonra nakzedilip de aleyhinde icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kat’i bir ilamla tahakkuk ederse ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski haline iade olunur." Bu nedenle borçlunun icranın iadesini isteyebilmesi için (İİK"nun 40/2. maddesi gereğince) bozmadan sonra verilecek kararın kesinleşmesi zorunludur. Dayanak ilam bozulduğunda takip olduğu yerde duracak olup, takibin iptali mümkün değildir.
Somut olayda, alacaklının ... 8. Aile Mahkemesi"nin 03.7.2015 tarih ve 2013/106 E. - 2015/517 K. sayılı ilamının 4. bendinde yer alan "davalı - karşı davacı ... için takdir olunan tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşmesinden sonra 600,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamı ile davacı karşı davalıdan tahsili ile ..."a ödenmesine" hükmüne dayalı olarak birikmiş 800,00 TL ve takip eden her ay işleyecek aylık 200,00 TL tedbir nafakasının tahsili için takibe başladığı, mahkemece hüküm kısmında yazılı tedbir nafakasının 02.5.2013 tarihli duruşmada hükmedilen aylık 200,00 TL tedbir nafakası olduğu ancak 24.9.2013 tarihli duruşmada verilen 5 numaralı ara kararla bu nafakanın 24.9.2013 itibariyle kaldırılmasına karar verildiği, bu hususun, borçlu tarafından işbu şikayet dosyasının temyiz incelemesi sırasında sunulan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi"nin 01.3.2017 tarih ve 2015/23029 E. - 2017/2145 K. sayılı bozma ilamının 2. bendinde yazılı "davalı karşı davacı kadın lehine takdir edilen tedbir nafakasının 23.9.2013 tarihli ara karar ile kaldırılmasına karar verildiği halde, son kararda kadın lehine takdir olunan tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına şeklinde karar verilmek suretiyle infazda tereddüt yaratılmıştır. Mahkemece verilen kararların açık ve infazda tereddüt yaratmayacak nitelikte olması gerekir. Bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir" gerekçesi ile de açıklığa kavuştuğu anlaşılmıştır.
O halde; temyize konu şikayet dosyasının geldiği aşama itibariyle, takibe dayanak ilamın bozulduğu ve sonrasında mahkemesince henüz verilen bir karar bulunmadığı, bu durumda ilamın kesinleşmemiş olduğu anlaşıldığından mahkemece, İİK"nun 40/l. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin tümden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.