Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/8030 Esas 2021/3469 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8030
Karar No: 2021/3469
Karar Tarihi: 16.03.2021

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/8030 Esas 2021/3469 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkemede görülen davada, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemiyle ilgili karar verilmiştir. Dava kısmen kabul edilmiş ve karar temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yapılmasına rağmen, hükme esas alınan rapor geçersizdir. Taşınmaz arazi niteliğinde olduğu için arazi niteliği ile değerlendirilen bilirkişi raporu geçersiz sayılmıştır. Taraflara benzer yüzölçümlü taşınmazların satışları hakkında bilgi verilmesi ve emsal belirlemesi yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, TMK'nın 1007. maddesi belirtilmiştir.
5. Hukuk Dairesi         2020/8030 E.  ,  2021/3469 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de hükme esas alınan rapor, geçersizdir. Şöyle ki;
    1)Dava konusu ..., Merkez, ... Köyü ... parsel sayılı taşınmaz, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgu sisteminden yapılan inceleme ve bilirkişi kurulu raporunda yazılı özelliklerine göre arsa niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu nedenle taşınmaza arazi niteliği ile değer biçen ve hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu geçersizdir.
    Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re"sen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış
    akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
    2) Kabule göre de;
    Davalı idare yararına ret edilen miktar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderinin de kabul ve ret oranı üzerinden belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 16/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.