23. Hukuk Dairesi 2015/2286 E. , 2017/3322 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında 15.04.2010 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre binaya kanunun verdiği ölçülerde bir sığınak yapılacağının ve TSE markalı asansör konulacağının kararlaştırıldığını ancak davalının sığınak ve asansör yapmadan binayı tamamlayıp bitirdiğini, inşaat tamamlandıktan sonra yüklenici ile defalarca görüşme yapılarak değer farkının ödenmesinin yahut hisse oranının %50"ye çıkarılmasının talep edildiğini, fakat kabul görmediğini, müvekkilinin kendine ait 4 adet daireyi asansör ve sığınak olmadığından değerinin altında bedelle sattığını, yüklenicinin taahhüt ettiği edimleri tam olarak yerine getirmediği için müvekkilinin maddi zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslahla dava değerini arttırmıştır.
Davalı vekili, davacının inşaatın her aşamasını takip ettiğini, asansör konulursa dairelerin ufalacağının ve bu nedenle asansör konulmayacağının kendisine bildirildiğini, davacının inşaatı itiraz etmeden kabul ettiğini, davacının binadaki tüm hisselerini satması sebebiyle davada taraf olma ehliyetinin bulunmadığını, bilakis asansör yapılmaması sebebiyle dairelerin daha büyük yapılarak asansörsüz oluşundan dolayı zarara uğramasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmeye göre yapılacak olan binaya sığınak ile TSE markalı asansör konulacağının kararlaştırıldığı, asansör ve sığınağın yapılmadığı gibi tasdikli projede de yer almadığı, binanın imara uygun yapılmış olup kabul edilebilir durumda olduğu, davalının sözleşmeye aykırı şekilde sığınak ve asansör yapmamasından dolayı %17,5 oranında bir değer kaybı olup, bu değer kaybından davacının hissesine düşen nesafet farkının 33.999,96 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.