4. Hukuk Dairesi 2015/16087 E. , 2017/8467 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : 1-... vekili Avukat ... 2-... vekili Avukat ... 3-... 4-...
Davacı ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 24/06/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 04/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dışı ... Kooperatifinin üyesi olup aynı zamanda genel kurulda muhasip üye olarak seçildiğini, davalılardan ..."ın ise kooperatifin taşeron şirketinin yetkilisi olduğunu, anılan davalının ceza mahkemesinde kendi imzasını ve dava dışı diğer üyenin imzasını taklit etmek suretiyle resmi belgede ve özel belgede sahtecilik suçunu işlediği gerekçesiyle cezalandırılmasına karar verildiğini, davalının kendisi adına sahte olarak düzenlediği çekler nedeniyle karşılıksız çek düzenleme suçundan cezalandırılmasına karar verildiğini ve icra takiplerine maruz kaldığını, diğer davalı ..."ın da kendisini evlenme vaadiyle kandırarak hakkında başlatılan icra takipleri nedeniyle elinden ev ve arabasının alınmasına engel olma konusunda kendisine yardım edeceğini söylediğini, fakat diğer davalılar ile birlikte hareket ederek ev ve arabasını elinden aldığını belirterek, davalıların eylemleri nedeniyle uğradığı maddi zararının giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar ise, ileri sürülen iddiaların doğru olmadığını belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; 6100 sayılı HMK"nın 119. maddesi uyarınca dava dilekçesinde talep sonucunun açıkça gösterilmesi gerektiği, davacı vekiline 24.06.2014 tarihli duruşmada talep sonucunun açıklanması için verilen iki haftalık kesin süre içerisinde herhangi bir açıklamada bulunulmadığı belirtilmek suretiyle, ödenen çek bedeli nedeniyle davacının bir zararının bulunmadığı, evleneceğini söyleyen davalı ..."ın davacıyı avukat arkadaşı ile tanıştırması ve vekalet vermesini sağlamasının tazminatı gerektiren bir davranış olmadığı, diğer davalılara yapılan taşınmaz satışının ayrı bir tapu iptal ve tescil davasının konusu olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinde; 24.06.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında taraflar arasında uyuşmazlık konusunun belirlendiği ve bu hususun zapta geçirildiği, aynı
duruşmada, davacı vekiline hangi davalıdan, hangi sebep ile hangi eylemden dolayı maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu ve kimden ne miktarda tazminat talep ettiği konusunda talep sonucunu somutlaştırması için iki haftalık kesin süre verilmesi yönünde ara karar kurulduğu, ara kararda kesin sürenin sonuçlarının hatırlatılmadığı anlaşılmaktadır.
Şu durumda, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun belirlenmesinden sonra tazminat isteminin dayanağının ve talep sonucunun açıklanmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmesi, aynı zamanda ret gerekçesinin davanın hem usulden hem de esastan reddine neden olacak şekilde oluşturulması usul ve yasaya uygun değildir. Bu nedenle, mahkemece, davacının dava dilekçesinde bildirdiği tanıkları da dinlenmek suretiyle dava dosyasındaki tüm deliler değerlendirilerek işbu davanın esası hakkında karar verilmesi gerekir. Anılan husular gözetilmeden eksik inceleme sonucu verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.