17. Hukuk Dairesi 2017/877 E. , 2019/8535 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar ... ve ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 24.09.2019 Salı günü davacı ve davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların sürücü, işleten ve trafik sigortacısı olduğu araçta yolcu olan davacının 01.03.2009 meydana gelen tek taraflı trafik kazasında yaralandığını ileri sürerek şimdilik 16.920,00 TL kazanç kaybı, 4.325,00 TL tedavi gideri (korse, fizik tedavi, yüzme, MR görüntüleme vs.), 300,00 TL tedavi süresindeki yol ve beslenme, yaralanması sebebi ile okulu 1 sene uzadığı için 600,00 TL harç ödemesi olmak üzere toplam 22.145,00 TL maddi tazminatın ve 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, ıslah dilekçesi ile maddi talebini artırmıştır.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara göre; sigorta şirketi hakkında açılan davanın feragat sebebiyle reddine, 32.157,89 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 01/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."den müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 28.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."den müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 52. maddesine (818 sayılı BK 44) göre zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.
Davalı taraf, davacının sürücüsünün alkollü olduğunu bildiği araca binmesi nedeniyle müterafık kusurlu olduğunu savunmuştur. Mahkemece, indirim uygulanmamıştır.
Somut olayda, davacı ...’un ceza yargılaması sırasında alınan ifadesinde; olay günü ..."ten ..."ya geldiklerini, ..."ın alkollü olması nedeniyle aracı önce arkadaşları ..."in kullandığını, ..."in kendilerini İzmit minibüslerine binmek üzere terminale doğru götürürken kendisinin evlerinin önünde araçtan inerek annesine İzmit"e gideceğini söylediğini, araca dönüp bindiğinde ..."in araçtan gitmiş olup, şoför mahalline sanığın geçmiş olduğunu gördüğünü, sanığın aşırı alkollü olması nedeniyle araç kullanamayacağını sanığa söylediğini, normalde ..."in kendilerini ... terminaline bırakacağını ancak ..."ın ısrarcı olduğunu ve istekleri dışında kendilerini İzmit"e götürmek istediğini ve aşırı sürat sonucu virajı alamayarak kazaya neden olduğunu, sanığa alkollü olduğunu defalarca söylediğini beyan etmiştir. Davalı ...’e ait olay günü alınan geçici raporda sanığın 140 promil alkollü olduğu belirtilmiştir. Davacının sürücüsünün alkollü olduğunu bildiği araca bilerek bindiği anlaşılmaktadır. Alkollü sürücünün aracına bilerek binmek zararın doğmasına veya artmasına sebebiyet vermektedir.
Bu durumda mahkemece, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 52. maddesi (818 sayılı BK 44) gereğince davacının müterafik kusuru nedeniyle tazminattan %20 oranında indirim yapılması gerekirken indirim yapılmaksızın hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
3-Hakim, manevi tazminata TBK"nun 56 (eski BK 47) maddesi hükmüne göre, özel durumları göz önünde tutarak adalete uygun olarak hükmeder. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Bu durumda hükmedilen manevi tazminat miktarı, somut olayın özellikleri, yaralanmanın boyutu, kaza tarihi, tarafların kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olayın meydana gelmesindeki etkiler gibi hususlar bir arada değerlendirilerek belirlenmelidir. Somut olayda; olayın oluş şekli, kaza tarihi, kusur durumu, davacı yaralanması birlikte değerlendirildiğinde davacı için hükmedilen manevi tazminat bir miktar fazladır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar ... ve ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."e geri verilmesine 26/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.