16. Hukuk Dairesi 2016/10007 E. , 2019/3620 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "çekişmeli taşınmazların hava ve uydu fotoğrafında hangi nitelikte olduğunun yöntemince tartışılıp değerlendirilmediği açıklanarak doğru sonuca varılabilmesi için tespit tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı"ndan, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğü"nden getirtilerek dosya arasına konulması, bundan sonra Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü öğretim üyelerinden oluşacak 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ve harita mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop ile 3 kişilik jeodezi veya fotogrametri uzmanına inceleme yaptırılması, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğraflarının değerlendirilmesi, tanık ve yerel bilirkişi ifadelerinin bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, taşınmazların kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususlarının özellikle irdelenmesi, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı sorulup saptanması, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 984 ada 6 ve 1007 ada 21 parsel sayılı taşınmazlar ile fen bilirkişileri ... ve ..."ın 27.05.2015 tarihli raporlarına ekli krokide 984 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 5 (A) harfi ile gösterilen 1.545,99 metrekare ve 1007 ada 22 parsel sayılı taşınmazın 22 (A) harfi ile gösterilen 3.077,37 metrekare yüzölçümündeki ve harita mühendisleri bilirkişilerinin 22.06.2015 tarihli raporunda 984 ada 7 sayılı taşınmazın 7 (A) harfi ile gösterilen 6.583,07 metrekare ve 979 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 4 (A) harfi ile gösterilen 3.447,31 metrekare yüzölçmündeki bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre 984 ada 5, 6, 1007 ada 21 ve 22 parsel sayılı taşınmazlara yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile bu parsellere hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- 979 ada 4 ve 984 ada 7 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece; davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesi ile 22.06.2015 tarihli bilirkişi kurulu raporuna atıf yapılmak sutretiyle çekişmeli 979 ada 4 parsel sayılı taşınmazın anılan rapora ekli krokide 4 (A) ile gösterilen 3.447,31 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ve 984 ada 7 parsel sayılı taşınnmazın aynı krokide 7 (A) ile gösterilen 6.583,07 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı ... tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Mahkemece verilecek hükmün, doğru, infazı kabil, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde ve çekişmeli taşınmaz hakkında sicil oluşturmaya elverişli olması gerektiği gibi, çekişmeli taşınmazın geometrik şeklini değiştirir şekilde verilen hükümlerin fen bilirkişi raporuna dayanması ve bu rapor ile irtibatlandırılması da hükmün infazı açısından zorunludur. Ne var ki; mahkemenin atıf yapmış olduğu rapora ekli olarak yalnızca taşınmazların yerlerinin işaretlendiği hava fotoğrafları bulunmakta olup, hüküm yerinde belirtildiği gibi bir kroki bulunmamaktadır. Dolayısı ile hükmün infaz kabiliyeti bulunduğundan söz edilemez. Diğer taraftan fen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, davacının iddiasına konu olan taşınmazlar 979 ada 4 parsel sayılı taşınmazın (A) ile gösterilen 5.355,80 metrekare yüzölçümündeki bölümü ile 984 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tamamı olarak gösterilmesine karşın; hükme esas alınan 22.6.2015 tarihli bilirkişi raporunda; 979 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 4 (A) ile gösterilen 3.447,31 metrekare ve 984 ada 7 parsel sayılı taşınnmazın 7 (A) ile gösterilen 6.583,07 metrekare yüzölçümündeki bölümlerine yönelik değerlendirme yapıldığı anlaşılmakta olup, bilirkişi kurulu raporunda 7 (A) gösterilen kısım fen raporunda gösterilmediğinden ve 4 (A) ile gösterilen bölümün de yüzölçümleri birbirini tutmadığından bilirkişi kurulu raporu ile fen bilirkişi raporu arasında da irtibatın kurulmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; bilirkişi raporları arasında irtibat kurulmaksızın ve hüküm fıkrası ile fen bilirkişisi raporu arasında irtibat sağlanmaksızın, infazı kabil olmayacak şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.