Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9981
Karar No: 2019/3617
Karar Tarihi: 13.05.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/9981 Esas 2019/3617 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, tapu iptali ve tescil davasıdır. Davanın konusu, Yarımca köyünde bulunan çeşitli parsellerin mülkiyeti ile ilgilidir. Mahkeme, bu parsellerin bazılarının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı tarafına tescil edilmesine karar vermiştir. Ancak diğer parseller hakkındaki karar davacı ve asli müdahil tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, bu parsellerin müşterek murislerine ait olduğu iddiasıyla açılan dava reddedilmiştir. Ancak temyiz incelemesi sırasında, davacı ve asli müdahilin taleplerinin net olmadığı ve tapu kayıtlarının yetersiz olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, dosya mahallinde incelenerek, bir bilirkişi kurulu tarafından keşif yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- Tapu Kanunu
- Medeni Kanun'un miras hükümleri
16. Hukuk Dairesi         2016/9981 E.  ,  2019/3617 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 40, 52, 74, 102 ada 52, 104 ada 23 ve 114 ada 53 parsel sayılı sırasıyla 18.151.01, 1.102.76, 16.787.66, 2.108.066.15, 35.717,70 ve 41.444,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 101 ada 40, 52, 74, 104 ada 23 ve 114 ada 53 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş; 102 ada 52 parsel sayılı taşınmaz ise kadimden beri Yarımca köy halkı tarafından mera olarak kullanıldığı belirtilerek kamu orta malı-mera vasfıyla sınırlandırılmıştır. Davacı ..., 102 ada 52 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü ile diğer taşınmazlar hakkında miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış; yargılama sırasında ise ... aynı iddia ile davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve asli müdahil tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve asli müdahilin 102 ada 52 ve 104 ada 23 parsel sayılı taşınmazlara yönelik yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle bu parseller hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
    2- 101 ada 40, 52, 74 ve 114 ada 53 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mahkemece, çekişmeli taşınmazların uzun süreden beri davalının miras bırakanı ... tarafından kullanıldığı, tarafların müşterek murisinin ya da davacı ve asli müdahilin taşınmazlarda bir zilyetliğinin bulunmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir.
    Davacı ..., çekişmeli taşınmazların dedesi ...’ten müşterek miras bırakanları ...’e intikal eden yerler olduğunu, taşınmazlar davalının eşi ... oğlu ... tarafından kullanılmakla beraber bu kullanımın tereke adına olduğunu ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmış; müdahil davacı taşınmazların müşterek murisleri ...’e ait olduğunu ileri sürerek davaya katılmıştır. Davalı ... ise dava konusu taşınmazların eşi ... adına tapuda kayıtlı yerler olduğunu, bilahare kendisine sattığını, taşınmazların zilyetlik yolu ile eşi tarafından kazanılan yerler olduğunu savunmuş ve 01.11.1983 tarih 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 sıra numaralı tapu kayıtlarına dayanmıştır. Mahkece, davacı dava dilekçesinde taşınmazın müşterek murise ait olduğunu öne sürdüğü halde, hangi nedenle adına tescil istediği, bir diğer ifade ile müşterek murise ait olduğunu ileri sürdüğü taşınmazın ne sebeple (taksim, bağış, satış vs.) kendi adına tescilini istediği açıklattırılmadığı gibi gerek davacının, gerekse de müdahil davacının yargılama sırasındaki beyanlarında taşınmazın müşterek muris terekesine ait olduğunu ileri sürmeleri nedeniyle taleplerinin miras paylarına yönelik olup olmadığı sorulup saptanılmamış, bu şekilde davacıların taleplerinin ne olduğu net olarak belirlenmemiş, diğer taraftan mahalli bilirkişiler; taşınmazların bildiklerinden beri davalının eşi ...’in kullanımında olduğunu, öncesinde kime ait olduğunu bilmediklerini, tutanak tanıkları taşınmazların “...” yani ... sülalesine ait olduğunu, taşınmazın daha önce davalının eşi ...’in amcasının kullanımında iken bu kişiden sonra davacının eşinin zilyetliğinde olduğunu, davacı tanığı ise taşınmazın öncesinin tarafların müşterek murisi ...’e ait olduğunu beyan ettikleri ve alınan beyanlar taşınmazın evveliyatının kime ait olduğu hususunda yeterli olmadığı halde; taşınmazların evveliyatını bilebilecek mahalli bilirkişi ve tanık dinlenmemiş, ispat külfetinin davacı yanda olduğu göz önüne alınarak davacı tanığının beyanları hüküm yerinde tartışılmamış, bu beyana hangi nedenle değer verilmediği üzerinde durulmamış, davalı taraf tapu kayıtlarına dayandığı halde bu tapu kayıtları da tüm tedavülleri ve varsa haritaları ile celbedilip mahalline uygulanıp kapsamları belirlenmemiştir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca; öncelikle davacı ve asli müdahil davacıdan taleplerinin miras paylarına mı yönelik olduğu yoksa müşterek muristen kaldığını ileri sürdükleri taşınmazların adlarına mı tescilini istedikleri sorulmalı, adlarına tescil istemeleri halinde taşınmazların ne sebeple (taksim, bağış, satış vs.) kendi adlarına tescilini istedikleri açıklattırılmalı, davalının dayandığı tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile ve varsa haritaları getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Mahallinde yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, taşınmazların evveliyatının tarafların müşterek murislerine ait olup olmadığı, müşterek muristen intikal eden yerler değil iseler ne şekilde edinildiği hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkiler giderilmeye çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, davalı tarafın dayandığı tapu kayıtları yöntemine uygun şekilde mahalline uygulanarak bu kayıtların çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadıkları belirlenmeli, ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazların toprak yapısı ve niteliğini bildirir rapor alınmalı; teknik bilirkişiye ise keşfi takibe ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli krokili rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi