Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/12863 Esas 2016/4515 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12863
Karar No: 2016/4515
Karar Tarihi: 15.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/12863 Esas 2016/4515 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı vekili, davalının müvekkili şirkete ait olan çeki kötü niyetli olarak takibe koyduğunu iddia ederek, müvekkilinin çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme davacının toplamda 220.000-TL ödeme yaptığı, davalının da çeki iade ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kanun maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu.
19. Hukuk Dairesi         2015/12863 E.  ,  2016/4515 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalının müvekkili şirket aleyhine 31.10.2012 tarihli 140.000-TL bedelli bir adet çeke dayalı olarak ....... İcra Müdürlüğü’nün 2012713248 sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, müvekkili şirketin davalıdan 420.000-TL elden para aldığını ve karşılığında 31.10.2012, 31.11.2012 ve 31.12.2012 vadeli 3 adet çek verdiğini, davalının ısrarları üzerine vadeden önce toplamda 220.000-TL dekont karşılığı ödeme yaptığını, davalıya ilk çekin bedeli ve hatta 2. çekin de 80.000-TL" lik kısmı bu şekilde ödenmiş olduğu halde davalının kötüniyetli olarak ödenen ilk çeki takibe koyduğunu, taraflar arasında başka bir ticari ilişki de bulunmadığını belirterek, 31.10.2012 vadeli çekten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve davalı aleyhine %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu ve bahse konu çekleri aldığını, şirket yetkilisi ......." nın şahsi banka hesabından 14/05/2012 tarihinde 170.000-TL ve 23/05/2012 tarihinde 50.000-TL ödeme yaptığı hususlarının doğru olduğunu ve 31.12.2012 tarihli 140.000-TL bedelli çekin iade edildiğini, müvekkili kötüniyetli olsa idi bu ödemeleri ayrı bir tüzel kişilik olan şirket hesabından düşmeyeceğini, dava konusu çekin ödeme günü geldiğinde karşılıksız çıktığını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu sonucunda, davacının davalıya toplamda 220.000-TL ödeme yaptığının tarafların kabulünde olduğu, davalının davadışı 31.12.2012 tarihli 140.000-TL bedelli çeki davacıya iade ettiği ve iade belgesinde "...daha önce tarafıma yapılan ödeme nedeni ile..." açıklaması yazıldığı, davacı şirket ortaklarından ......" ün 31/01/2013 tarihli imzası bulunan belge içeriğinde işbu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, kalan borçlarını ödeyemediği halde ortağı olan ...... tarafından bu davanın açıldığını beyan ettiği, her ne kadar ..... polise verdiği ifadesinde anılan bu belgeyi davalının baskı ve zoruyla imzaladığını ileri sürmüş ise de, buna yönelik ceza soruşturmasına konu herhangi bir suç ihbarında bulunmadığı, davadan sonra yazılan 31.01.2013 tarihli belge içeriğinin doğru olduğunun kabulünün gerekeceği, ödeme dekontlarında ....... tarafından herhangi bir çeke doğrudan atıf olmadan, davalıya toplamda 220.000-TL gönderilmiş olduğu, tacir olan davacının yapmış olduğu ödemelerde hangi borca ve hangi çeke ait olduğunu dekontta açıklaması gerekeceği, bütün bu sebeplerle davadışı 31.12.2012 tarihli çekin daha önce yapılan 220.000-TL" lik ödeme nedeni ile iade edildiğinin kabulünün gerekeceği, ayrı bir ödeme yapılması nedeniyle iade edildiği iddiasının yerinde görülmediği gerekçeleriyle, davanın ve davalının kötüniyet tazminatı talebinin de şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 15.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.