Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/22483 Esas 2015/26785 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22483
Karar No: 2015/26785
Karar Tarihi: 28.12.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/22483 Esas 2015/26785 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi         2014/22483 E.  ,  2015/26785 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Davacı, geçmiş dönem çalışmalarının derece ve kademesine yansıtılmadığını, bu nedenle fark ücret alacaklarının oluştuğunu öne sürerek derece ve kademesinin tespiti ile bazı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı, davacı iddialarının doğru olmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    6100 sayılı HMK."nın “hükmün kapsamı” başlıklı 291 inci maddesinin 2. fıkrasında “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmü düzenlemiş olup, hakim önüne gelen uyuşmazlıkta yer alan her bir talep yönünden olumlu veya olumsuz bir hüküm kurmak zorundadır.
    Somut olayda davacı dava dilekçesinde, derece ve kademesinin tespiti ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Yapılan yargılama sonucu mahkemece davacının ücret farkı, yasal ilave tediye farkı, akdi ilave tediye farkı, yıllık izin ücreti, yıpranma prim farkı alacağı taleplerine ilişkin hüküm kurulmuş iken derece ve kademe tespiti talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamış olması doğru olmamıştır. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin 6100 sayılı HMK. 297/2. maddesine aykırı şekilde hüküm kurulmuş olması hatalı olup, bozma nedenidir.
    2-Anayasanın 141."nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297"nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir.
    Somut olayda, Mahkemece karar gerekçesinde davacının 429,63 TL yıpranma prim farkı alacağının bulunduğu kabul edildiği halde kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında 629,63 TL yıpranma prim farkı alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu haliyle, kararın gerekçe ve hüküm kısmı arasında çelişki oluşturulmuş ve talep aşılarak hüküm kurulmuştur.
    Yapılacak iş; bu aykırılığın giderilmesi suretiyle talebe, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar vermektir.
    3-Ayrıca, hüküm altına alınan alacakların bilirkişi tarafından hesaplanan net alacak miktarları olmasına rağmen mahkemece bu alacakların brüt olduğu belirtilerek hüküm kurulmuş olması da hatalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 28.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.