Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/8100
Karar No: 2019/9073
Karar Tarihi: 10.12.2019

Defter ve belgeleri gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/8100 Esas 2019/9073 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, vergi incelemesi yapılacak olan kişinin iş yerinde inceleme yapılması gerektiği kurallarına uyulmadığı için defter ve belgelerin vergi dairesine getirilmesi için yapılan tebligatın hukuki geçerliliğinin olmadığı sonucuna varmıştır. Bunun için mükellef aleyhine sürecin tersine çevrilmesi ve iş yerinde faaliyetin devam edip etmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması gerektiği açıklanmaktadır. Ayrıca, defter ve belgeleri gizleme suçunda temel cezanın yanlış tayin edildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinin yanlış olduğu belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise; 213 sayılı VUK'nin 139. maddesi, 5904 sayılı Kanun'un 23. maddesi, 5271 sayılı CMK'nin 231. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesidir.
11. Ceza Dairesi         2017/8100 E.  ,  2019/9073 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Defter ve belgeleri gizleme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- 213 sayılı VUK"nin 139. maddesine göre; vergi incelemeleri, esas itibarıyla incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılır. İş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin yerinde yapılması imkansız olur veya mükellef ve vergi sorumluları isterlerse inceleme dairede yapılabilir. İş yeri faal olan mükelleflere, defter ve belgelerin vergi dairesine getirilmesi için yapılan tebligatlar usulüne uygun olmadığında suçun unsurları oluşmayacaktır. Somut olaya gelince, vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesi için çıkartılan tebligatın, 26.11.2010 tarihinde, sanığın ağabeyi ve aynı zamanda iş yeri çalışanı olan ...’na iş yeri adresinde tebliğ edilmesi; incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenler tespit edilmediği için, defter ve belgelerin incelenmek üzere ibrazı için denetmenlik adresine getirilmesi istenerek sürecin mükellef aleyhine tersine çevrilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti açısından, suç tarihinde mükellefin hesaplarının dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı VUK’nin 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin, iş yerinde faaliyetin devam edip etmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması; iş yeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespit varsa belgesinin istenmesi, aksi takdirde yapılan tebligatın hukuki geçerliliği olmayacağı da dikkate alınarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
    2- Kabule göre ise;
    a) Defter ve belgeleri gizleme suçunun suç tarihinin; defter ve belgelerin istenme yazısının tebliğ tarihi olan 26.11.2010 tarihinden itibaren 15 gün sonrası olan 12.12.2010 tarihi olduğu; 03.07.2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5904 sayılı Kanun"un 23. maddesi uyarınca hapis cezasının alt sınırının "18 ay" olduğu gözetilmeden, suç tarihinin 2005 yılı olarak kabul edilmesi nedeniyle temel cezanın 6 ay olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
    b) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarihli ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesinin 6. fıkrasının (c) bendinde yer alan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu; defter ve belgeleri gizleme suçunda bu anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilmeden; engel adli sicil kaydı bulunmayan ve hükmolunan cezası ertelenen sanık hakkında, kamu zararını gidermediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz talepleri bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından aynı Kanun’un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 10.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    .

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi