4. Hukuk Dairesi 2017/2502 E. , 2017/8450 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... Tour Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 10/10/2001 gününde verilen dilekçe ile hırsızlık ve çalıntı malı bilerek almaktan kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı ... yönünden önceki hüküm kesinleştiği için karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden kabulüne dair verilen 09/05/2016 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili ve davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 19/12/2017 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosyanın incelenmesinde; mahkeme gerekçeli kararının davalılar ... (vasisi ...), ... (...), ..., ... ve ... (vasisi ...)"a usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
Davalı ..."ın vasisi ..."a yapılması gereken gerekçeli karar tebliği yönünden; davalı ..."a cezaevinde hükümlü olarak bulunduğu için eşi ... vasi olarak atanmış ise de vasi ... aynı zamanda davalı sıfatına da sahiptir ve ..."a sadece davalı sıfatı ile gerekçeli karar tebliği yapılmıştır. Ancak vasisi olduğu ... yönünden vasi olduğuna dair şerh düşülerek gerekçeli karar tebliği yapılmamış olup hak kaybına sebebiyet verilmemesi için davalı ... vasisi ..."a usulüne uygun olarak gerekçeli karar tebliği yapılmak üzere dosyanın geri çevrilmesi gerekmiştir.
Davalılar ... ve ..."e ise gerekçeli karar tebliği yönünden yapılan incelemede; mahkeme gerekçeli kararının doğrudan Tebligat Kanunu 35. maddesine göre adı geçen davalılara tebliğ edildiği ancak yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır. 7201 sayılı tebligat Kanunu 35. maddesinde kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimsenin, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu, bu takdirde bundan sonraki tebliğlerin bildirilen yeni adrese yapılacağı, adresini değiştiren kimsenin yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere adı geçen davalıların öncelikle adres kayıt
sistemindeki adresleri araştırılmalı bu araştırmadan bir sonuç elde edilemezse ancak o zaman Tebligat Kanunu 35. madde hükümlerine gidilmesi gerekirken doğrudan 35. maddeye göre tebligat yapılması doğru olmamıştır.
Davalı ... (...) ile ... vasisi ..."e yapılan tebligatlar yönünden yapılan incelemede ise; mahkeme gerekçeli karar tebliğinin doğrudan Tebligat Kanunu 21/2. maddesi hükümlerine göre adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adreslerine yapıldığı anlaşılmıştır. Tebligatın usulüne uygun olabilmesi için Tebligat Kanunu 10 ve 21/2. maddelerinin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Tebligat Kanunu 10. maddesinde bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı düzenlenmiştir. Tebligat Kanunu 21/2. maddesinde ise; gösterilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatabın o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnamenin gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırılacağı düzenlenmiştir. Açıklanan yasa maddeleri gereği bu davalılara yapılacak tebligat yönünden izlenecek yol; öncelikle Tebligat Kanunu 10. maddesi gereği bilinen adrese tebligat çıkartılması, şayet bu adrese çıkan tebligat evrakı iade edilecek olursa adres kayıt sistemindeki adresine mernis adresi olduğuna dair şerh düşülmeksizin normal yollardan tebligat çıkartılması, bu tebligatta iade olunursa son aşamada Tebligat Kanunu 21/2. maddesine göre adresin adres kayıt sistemindeki adres olduğuna dair şerh düşülerek bu madde hükümlerine göre tebligat yapılması olup bu yol izlenmeksizin doğrudan "mernis adresi" şerhi düşülerek Tebligat Kanunu 21/2. maddesine göre gerekçeli karar tebliği yapılması doğru olmamıştır.
Şu halde, savunma hakkının sınırlanmaması için belirtilen davalılar yönünden yukarıda açıklandığı şekilde usulüne uygun olarak gerekçeli karar tebliği yapılmak üzere dosyanın geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan ve gerekli temyiz süresi de beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 19/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.