9. Ceza Dairesi 2014/6092 E. , 2014/10432 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, patlayıcı madde bulundurma, mala zarar verme,
6136 sayılı Kanuna aykırılık, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, yağma, kasten öldürmeye teşebbüs
Hüküm : 1- TCK"nın 302/1, 53/1, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- TCK"nın 302/2. maddesi delaletiyle 82/1-a-g,
35/2, 53/1, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet (iki kez)
3- TCK"nın 109/2,3-a-b, 53/1, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
4- TCK"nın 37/1. maddesi delaletiyle 149/1-a-c-d-f-h, 53/1, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
5- TCK"nın 174/1, 50/1-a, 52/2-4, 53/1, 58/9,
3713 sayılı Kanunun 5/2. maddeleri uyarınca
mahkumiyet
6- TCK"nın 151/1, 152/2-a, 53/1, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
7- 6136 sayılı Kanunun 12/4, 13/2, TCK"nın 50/1-a, 52/2-4, 53/1, 58/9, 63, 54, 3713 sayılı Kanunun maddeleri uyarınca mahkumiyet, müsadere
Duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü:
Sanık hakkında 25.04.2012 tarihli operasyon sonucu düzenlenen olay tutanağına göre adam öldürmeye teşebbüs suçundan her zaman dava açılması mümkün görülmüştür.
2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun ek 6/16. maddesinde teşhis işlemi yaptırmak veya yapmak bakımından Cumhuriyet savcısına tanınan yetki, 5271 sayılı CMK’nın 50/1-c maddesindeki suça iştirakten şüpheli olanların birbiri hakkında tanık olarak dinlenmesine imkan veren düzenleme, 30.04.2012 tarihli Cumhuriyet savcısı tarafından müdafii olmaksızın şüpheliye yaptırılan fotoğraf teşhisinden sonra, şüphelinin müdafii eşliğinde alınan kolluk ifadesi sırasında teşhis tutanağındaki beyanlarının sorulması üzerine teşhisteki beyanları kendi iradesi ve isteği ile verdiğine dair açık beyanı karşısında; sanık müdafiinin temyiz duruşmasında ileri sürdüğü itirazlar yerinde görülmemiştir.
1- Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, patlayıcı madde bulundurma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Patlayıcı madde bulundurma ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarında hükmolunan gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında TCK’nın 52/2. maddesinin yanında TCK’nın 50/1-a maddesinin de yazılması sonuca etkili görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayları gerçekleştirdiği, sanığın sübutu kabul olunan eylemlerinin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ile ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip, kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, patlayıcı madde bulundurma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarının sübutu kabul edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin temyiz dilekçesi ile duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdüğü ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, kısmen re"sen de temyize tabi olan hükümlerin ONANMASINA,
2- Mala zarar verme ve yağma suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyiz incelemesine gelince;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Mala zarar verme suçu bakımından;
.aa) Hüküm tarihinden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 65. maddesiyle TCK"nın 152. maddesinin 2. fıkrasında yapılan değişiklik karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
bb) Kabul ve uygulamaya göre de; TCK"nın 151/1 maddesi uyarınca 3 yıl hapis olarak belirlenen temel cezanın, TCK"nın 152/2-a maddesi uyarınca iki kat artırılacağı kabul edilmesine rağmen, 9 yıl hapis cezası yerine 6 yıl hapis cezasına hükmedilmesi,
b) Yağma suçu bakımından ise; 05.09.2011 tarihinde katılan ...’dan yağmalanan cep telefonu ile aracın, Genç kaymakamlığı önünde nöbet tutmakta olan kolluk görevlilerine karşı yapılan eylem sonrasında sahibine kendi rızalarıyla teslim edildiğinin anlaşılması karşısında; aracın hasarlı olduğu da dikkate alındığında kısmi geri verme konusunda katılanın beyanı da alınarak, sanık hakkında TCK"nın 168/3-4. maddesinin uygulama koşullarının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz dilekçesi ile duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdüğü temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, mala zarar verme suçu açısından sonuç ceza itibariyle sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM ŞERHİ:
23.10.2014 tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı..."ın huzurunda, duruşmada sanık ..."ın savunmasını yapmış bulunan Av. ...."ın yokluğunda 12.11.2014 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.