Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8455
Karar No: 2017/3313
Karar Tarihi: 20.11.2017

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/8455 Esas 2017/3313 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/8455 E.  ,  2017/3313 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 22.06.2015 gün ve 2014/6531 Esas, 2015/4785 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.

    - KARAR -
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığını, davacı yanında davalı hizmetlerinde çalıştırılan, dava dışı işçi ...."in kıdem ve ihbar tazminatının tahsili amacıyla açtığı dava sonucunda bedelin davalı ile müvekkilinden müştereken tahsiline karar verildiğini, müvekkili tarafından 26.05.2011 tarihinde 11.309,58 TL işçilik alacağının icra tehdidi altında ödendiğini ileri sürerek, ödenen miktarın tamamının ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, talebin zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkilinden böyle bir talepte bulunamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalının zamanaşımı def"inin reddi gerektiği, kesinleşen mahkeme kararına göre davacı ve davalı kurumun işçiye karşı müştereken ve müteselsil sorumlu tutulduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 167. maddesinde (818 sayılı BK"nın 146. maddesi) müteselsil sorumluların arasındaki rücu ilişkisinin "Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri alacaklıya yapılan ifadan birbirine karşı eşit paylarla sorumludur. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulanan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçludan isteme hakkı vardır." hükmüne yer verildiği, tarafların işçiye karşı müteselsil sorumlu olduğu ilama dayalı toplam borç miktarı olan 11.309,58 TL borcu davacının ödediği ve yasal düzenlemeler gereği 1/2"si oranına isabet eden kısmı talep edebileceği, sözleşmede de aksine bir düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 5.654,79 TL"nin ödeme tarihi olan 26.05.2011 tarihinden itibaren değişken oranda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz"in 2014/6531 E., 2015/4785 K., sayılı ilamı ile taraflar arasında imzalanmış bulunan sözleşmenin 24. maddesi, “Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları, ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamenin Altıncı Bölümünde belirlenmiş olup, yüklenici bunları aynen uygulamakla yükümlüdür.” hükmünü içerdiği, bu hükmün atıf yaptığı genel

    ../..
    S.2.

    şartnamenin 38. maddesi ise, çalışanların özlük haklarının yüklenici tarafından ne şekilde ödeneceğine ilişkin düzenleme içermekte olup, davacının sigortalı işçisi olduğu ve davalı yanında hiç çalışması bulunmadığı anlaşılan dava dışı işçiye, davacı yüklenici tarafından kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapılmış olması halinde, davalı alt işverene rücu edileceğine ilişkin açık bir hüküm bulunmamakta olup, sözleşmedeki anılan hükümlerin bu anlama gelmediği, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi ile yürürlükte bulunan 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14/3. maddesi "İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler gözönüne alınarak hesaplanır. İşyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır. 12.07.1975 tarihinden itibaren işyerinin devri veya herhangi bir suretle el değiştirmesi halinde işlemiş kıdem tazminatlarından her iki işveren sorumludur. Ancak, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır."" hükmünü içerdiği ve bu hüküm uyarınca da davacı tamamen kendi işyerinde çalıştırdığı, davalı yanında hiç çalışması olmayan işçinin kıdem tazminatının tamamından tek başına sorumlu olduğu, davacı yaptığı haksız fesih sebebiyle ihbar tazminatının doğmasına neden olduğu, mahkemece, sigortalı işçisine kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapan ve haksız fesih sebebiyle ihbar tazminatı doğmasına neden olan davacının, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinde rücua ilişkin aksi yönde hüküm bulunmadığı, bu durumda İş Kanunu hükümleri uyarınca işçiye sorumluluğu bulunan ve bu sorumluluğunu yerine getiren davacının yaptığı ödemenin, somut olayda İş Kanunu hükümlerine göre işçiye sorumluluğu bulunmayan davalıdan yarısını dahi isteyemeyeceği ve davalıya rücu edemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtilerek bozulmuştur.
    Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 07,80 TL harç ve takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 20.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi